10. Ceza Dairesi 2010/37784 E. , 2015/238 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan
mahkûmiet: sanıklar ... ve ... hakkında
b) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan
beraat: sanık ... hakkında
c) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan
tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı:
sanık ... hakkında
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesi:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemiz çoğunluğu tarafından da benimsenen 20.03.2012 tarih ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, Başkan vekili..."nın karşıoyu ve oyçokluğuyla,
B) Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- 5237 sayılı TCK"nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 1. maddesi hükmü gereğince sanık.... hakkında 2918 sayılı Kanun"un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- YTL olarak hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin TL"ye dönüştürülmesi,
2- Sanık ...."ın sürücü belgesinin geri alınması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması, suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, oybirliğiyle,
C) Sanık ... hakkındaki beraat hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İsnat olunan suçtan beraatine hükmolunduğu halde, sanık hakkında 2918 sayılı Kanun"un 119. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanığın sürücü belgesinin geri alınması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması, suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, oybirliğiyle,
20.01.2015 tarihinde karar verildi.
Karşı Oy Gerekçesi
(Sanık ... hakkındaki kararla ilgili)
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2011/785-2012/101 ve Dairemizin 2011/10681- 2012/7975 sayılı kararlarına yazdığım karşı oy gerekçelerimde açıkladığım nedenlerle;
TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrasına 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce, belirtilen fıkra gereğince verilen “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin hüküm niteliğindeki karara karşı başvurulacak kanun yolunun, hüküm tarihi itibarıyla “itiraz” olmayıp “temyiz” olduğu ve hükmün incelenmesi gerektiği kanısı taşıdığımdan, çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyorum. 20.01.2015