11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6954 Karar No: 2016/7331 Karar Tarihi: 19.09.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/6954 Esas 2016/7331 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/6954 E. , 2016/7331 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/02/2016 tarih ve 2016/30-2016/100 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkili tarafından ... İş Mahkemesi’nin 2015/17 esas sayılı dosyasında hizmet tespiti davasının ...’ye karşı yöneltilmek istendiğini, ancak şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin öğrenildiğini ileri sürerek ...’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Sicili Müdürlüğü vekili; tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına da sebep olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı tasfiye memuru ise davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından açılan hizmet tespiti davası nedeniyle davacının şirketin ihyasında hukuki yararı olduğu ve şirketin ihya koşullarının oluştuğu gerekçesiyle ...’nin ihyasına ve ...’nun şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, tasfiye edilen şirketin ihyası ve yeniden ticaret siciline tescili istemine ilişkindir. İhya davalarının yargılanmasının HMK"nın 316. maddesinde sayılan işlerden olmaması ve TTK"da bu konuda basit yargılamaya tabi olduğuna ilişkin hüküm bulunmaması karşısında yazılı yargılama usulüne tabi olmasına rağmen basit yargılama usulü ile yargılama yapılarak sonuca varılması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz eden davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/09/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesine dayalı ve uygulamada isimlendirildiği üzere bir “ihya” davası niteliğinde olup davanın tasfiye memuruna yöneltilmiş bulunması, diğer davalının ise “yasal hasım” olması nedeniyle, aynı kanunun 1521. maddesi gözetildiğinde HMK’nın 316. maddesi uyarınca basit usule tabidir. Esasen, bu nitelikteki davaların, daha uzun bir sürece yayılı olan yazılı yargılama usulüne tabi olduğunu kabul etmenin yasal dayanağı bulunmadığı gibi bir ticaret şirketinde, şirket ortağı tarafından açılan bir fesih ve tasfiye davasının, TTK’nın 1521. maddesi uyarınca basit usule tabi bir dava olarak görülmesi gerekirken, eş söyleyişle, ana tasfiye davası basit usulde görülürken ek tasfiye davasının yazılı yargılama usulüne tabi bulunduğunu söylemek için maddi ve mantıki nedenler bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu tür davalarda yazılı yargılama usulüne ilişkin usul kurallarının değil, HMK’nın 320. maddesi hükmünün uygulanması gerekli ve yeterlidir. Bu durumda, mahkemece, HMK’nın 320/1. maddesi çerçevesinde yürütülen yargılama süreci sonucunda davanın esastan kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık göremediğimizden Daire çoğunluğunun aksi yöndeki kararına katılamıyoruz.