Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/14462
Karar No: 2008/7967
Karar Tarihi: 26.05.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/14462 Esas 2008/7967 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/14462 E.  ,  2008/7967 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 13. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 10/05/2007
    NUMARASI : 2004/1620-2007/235

    Davacı, SSK sigortalılığının iptaline  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün  davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi   tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Dava, davacının  Sosyal  Sigortalar Kurumu kapsamında 1983 yılında çalışmasının bulunmadığı bu nedenle SSK sigorta kaydının iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 10.04.1983 tarihli işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesi ile davacının SSK lı olarak çalışması bulunmadığının Tespitine  karar verilmiş ise de bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 8733332 SSK sicil no ile ilk kez  12.02.1974 tarihinde  çalışmaya başladığını gösterir bildirgenin  29.04.1974 tarihinde davalı Kuruma verildiği,  12.02.1974 ile  1988 yılı 2 dönemi arasında farklı iş yerlerinde kesintili olarak  toplam 1426 gün 506 sayılı yasa kapsamında çalışmasının Kuruma bildirildiği bildirimlere uygun olarak primlerinin ödendiği, ayrıca davacının  18.07.1988 tarihli Bağ-Kur giriş bildirgesi ile 01.08.1988 tarihinden itibaren 2926 sayılı yasa kapsamında tarım bağ-kur sigortalı olarak tescilinin bulunduğu, Bağ-Kur tarafından  davacının  çakışan SSK lı çalışması (20.08.1988 tarihinden itibaren 10 gün) nedeni ile  20.08.1988 tarihinden itibaren  Bağ-Kur sigortalılığını sona erdirdiği,   10.04.1983 tarihli işe giriş bildirgesi altındaki imzanın  davacıya ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiği görülmektedir.
    Uyuşmazlık, somut olayda sosyal Sigortalar Kurumu  kapsamında çalışmasının bulunmadığı olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar.
    Somut olaya gelince; mahkemece fiili çalışmanın yöntemince araştırılmadan  12.02.1974 ile 1988 yılları arasında kesintili olarak farklı iş yerlerinde  1426 gün çalışması kuruma bildirildiği halde 10.04.1983 tarihli giriş bildirgesi altındaki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesi ile SSK lı çalışmalarının tamamının iptaline karar verilmesi doğru değildir.
    Yapılacak iş; dava dilekçesinde davacının 1983 yılında verilen giriş bildirgesine itiraz ettiği halde istemin sonuç kısmında SSK kaydının iptaline karar verilmesini istediği anlaşıldığından; davacıdan isteminin  01.04.1983 tarihinde 365790 sicil nolu iş yerinde  başlayan ve 311.12.1983 tarihine kadar devam eden  toplam 165 günlük SSK lı çalışmasının mı yoksa 12.02.1974 ile 1988 yılları arasında geçen ve kuruma bildirilen  1426 günlük SSK lı çalışmalarının tamamının iptali mi olduğunu açıklattırmak, davacının  1983 yılında 36790 Sicil nolu iş yerinde geçen  165 günlük çalışmasının iptalini istemesi durumunda  çalışmanın geçtiği iş yeri ile ilgili uyuşmazlık konusu döneme ait S.S.K."ya verilen tüm dönem bordroları yöntemince dosyaya eklenerek bu dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, Bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği  takdirde, zabıta, maliye ve meslek  Odası aracılığı  ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde  uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tesbit edilerek gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve davacının  fiili çalışmasının bulunmadığının somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde saptamak,  sonucuna göre  1983 yılında 36790 sicil nolu iş yerinde geçen ve kuruma bildirilen 165 günlük çalışmanın iptaline karar vermekten ibarettir.  Davacı,  12.02.1974-ile 1988 yılları arasında   SSK ya bildirilen ve primleri ödenmiş  1426 günlük çalışmalarının tamamının iptalini istemesi halinde ayrı ayrı  tüm iş yerleri ile ilgili yukarda açıklandığı şekilde araştırma yapılarak  sonucuna göre karar vermekten ibarettir. 
    Öte yandan 2926 sayılı Yasa"nın 5. maddesinde sigortalılığın başlangıcı ve zorunlu oluşu, 6. maddesinde ise sigortalılığın sona erme koşulları düzenlenmiştir. Maddeye göre, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce sigortalılıkları sona erdirilecektir. Bu yönüyle Kurumun yaptığı işlemde bir  uygunsuzluk bulunmamaktadır. Ancak Dairemizin ve Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerine göre diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi kısa süreli çalışmaların bulunması halinde sigortalının tarımsal faaliyetine devam ettiği kabul edilir.
    Burada dikkat edilecek husus, bu iradenin açıkça ortaya konulması, şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlanması gerektiğidir. Bunun için de, 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde sayılan ve tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmasının yasal karinesi olan kayıt, bilgi ve bulgular davacı adına mevcut olmalı bu kayıtlar uyuşmazlık sürecinde devam etmeli sigortalılık iradesini gösteren prim ödemeleri veya prim kesintileri bulunmalı, bunlar tanık beyanları ve zabıta araştırması ile de desteklenmelidir.
    Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının amacının SSK lı çalışmaları ile çakışan tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti olduğu anlaşıldığından davacının 20.09.1988 tarihinden sonraki 10 günlük çakışan kısa süreli  SSK lı çalışması nedeni ile  Bağ-kur tarafından iptal edilen  20.08.1988  tarihinden sonraki 2926 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığını, Bağ-Kur hakkında açacağı tespit davası ile  kısa süreli SSK lı çalışmaları dışlanarak tespit ettirmesi halinde SSK lı çalışmalarının iptalinde davacının hukuki yararı bulunmadığı da gözetilmeden   yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların işçilik alacaklarına ilişkin diğer  temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 26.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi