MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4208 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Düşme, Beraat

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılan (malen sorumlu) şirket vekilinin tedbir şerhine dair temyiz istemi yönünden;
Katılan vekilinin ... plakalı araç üzerindeki tedbir kararının kaldırılması taleplerine dair mahkemece bir karar verilmediğinden bahisle hükmü sırf bu yönden temyiz etmesi karşısında, sadece tedbir şerhiyle sınırlı olarak yapılan incelemede; mahkemece katılanın tedbir şerhine dair talepleri hakkında her zaman bir karar verilebileceği, dolayısıyla ortada temyizi kabil bir hüküm bulunmadığı,
Hazine ve Maliye Bakanlığının mahkemece kurulan hükümlere dair temyiz istemi yönünden ise;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun aynı konuda verdiği 16.10.2018 tarih ve 2015/9-172 E. 2018/435 K. sayılı kararında ifade edildiği üzere; "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçundan doğrudan zarar görmeyen ve Kanun"da kamu davasına katılması konusunda özel düzenleme bulunmayan Hazine ve Maliye Bakanlığı"nın (MASAK), davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı halde mahkemece kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, şikayetçiye bu niteliği ve dolayısıyla kanun yoluna başvurma hak ve yetkisini kazandırmadığı,
Anlaşıldığından, şikayetçi vekili ve katılan (malen sorumlu) şirket vekilinin TEMYİZ İSTEMLERİNİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 24.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.