Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine. 2-Dava, iş kazası sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemenin davalılardan Ö.S. P. yönünden davanın reddine dair kararı aşağıdaki gerekçelerle doğru görülmemiştir. Davada husumetin işveren şirket olan Ç.Dekoratif Cam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yerine şirket yetkilisi olan Ö.S.P.’e yöneltildiği, davanın hasıma açılmayıp yanılma sonucu temsilciye açılması halinde, davanın bu nedene dayalı olarak reddi yerine gerçek temsilciye yöneltilerek sonuçlandırılması gerektiği Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalı Ö. S.P.’in Ç.Dekoratif Cam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile Ç.Cam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ortağı ve yetkilisi olduğu, iş kazasının Ç.Dekoratif Can Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi işyerinde meydana geldiği, dava dilekçesinde şirket isimleri karıştırılarak Ç.Cam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin davalı olarak gösterildiği, ayrıca şirket ortağı ve yetkilisi olan Ö. S. P’inde davalı olarak gösterildiği, davaya gerçek davalı olan Ç. Dekoratif Cam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekilinin katıldığı görülmüştür. HUMK’nun 77. maddesi uyarınca, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması gerektiğinde dikkate alınarak davanın hasımda değil temsilcide yanılma sonucu açıldığı kabul edilerek davacıya davalı adını düzeltilmesi için mehil verilip düzeltilme ve dava dilekçesinin şirkete tebliği yolu ile sonuca gidilebilecekken yazılı şekilde karar verilmiş olması uygun bulunmamıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.