21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/14451 Karar No: 2008/7930
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/14451 Esas 2008/7930 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/14451 E. , 2008/7930 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 5. İş Mahkemesi TARİHİ : 29/03/2007 NUMARASI : 2003/643-2007/178
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.8.1997 tarihinden itibaren çalışmaya başladığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, 1.8.1997-1.10.1998 tarihleri arasında davalı işveren yanında geçen ve kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespiti istemiştir. Mahkemece yazılı gerekçelerle istemin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işverene ait kuaför işyerinin 1.3.1997 tarihinde yasa kapsamında alındığı, davacının işyerindeki çalışmaların 1.10.1998 tarihli işe giriş bildirgesi ile 31.3.2001 tarihine kadar kuruma eksiksiz bildirildiği görülmüştür. Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesi olan bu tür davalarda çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, sürekli mi yoksa kesintili mi olduğu başlangıç ve bitiş tarihleri konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları işveren işçi ve işyeriyle olan ilişkileri değerlendirilmeli, tanıkları buna göre dinlenilmeli, işyerinin kapsama, kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, öncelikle işyeri kayıtlarında yer olan çalışanların ve gerektiğinde de yakın işyerlerinden kayıt ve belgelerle belirlenmiş kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sosyal güvenliğe yönelik bu tür davalarda tarafların göstereceği delillere bağlı kalınmaksızın re’sen araştırma yapılabileceği, tanık dinlenebileceği dikkate alınmalı, çakışma şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2004/21-480-579, 2005/21-495-582 ve 2006/2143-98 sayılı kararı da bu yöndedir. Mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde araştırma yapılmadığı, dava konusu dönem olan 1997 ve 1998 yılına ait işyeri prim bordrolarının ve diğer belgelerin Kurumdan getirilmediği, bu bordrolarda yer alan ve çalışmaları süreklilik arz eden tanık beyanlarına başvurulmadığı, ancak 1997 ve 1998 dönem bordrolarının bulunmaması veya gerekli olması durumunda, davalı işyerinde yakın işyerlerinden kayıt veya araştırma ile belirlenmiş kimselerin tanık olarak dinlenebileceği ilkesi gözardı edilerek komşu işyerlerinin kayıtlarına geçmiş kişilerin tanık olarak beyanlarına başvurulmak suretiyle eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporu ile sonuca ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.