Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11754
Karar No: 2017/8716

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/11754 Esas 2017/8716 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/11754 E.  ,  2017/8716 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti davası sonucu mahkemece verilen hükmün Yargıtay 6. Hukuk Dairesince bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"na eklenen geçici 4/1. maddesi uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Yerel mahkeme kararının davacı ve davalı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesince 05/11/2015 gün 2014/12877 Esas, 2015/9517 Karar sayılı kararı ile; hükmün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden, kiracı tarafından usulüne uygun bir kira parasının tenzili davası açılarak kira parasından indirim sağlanmadan, geçmişe dönük olarak kira parasının tenzili nitelikli menfi tespit davası açılamayacağından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, borçlu olunmadığının belirlenmesine ilişkin davalarda, borçlu olduğu iddia edilen ve kendisine yönelik yasal işlem başlatılan kişinin, bu konuda bir tespit davası açmasında hukuki yararı olacağı ayrıca hakimin tarafların iddia ve istekleri ile bağlı olup ancak bunların hukuki nitelendirmeleri ile bağlı olmadığı ve de davacı kiracının, kiralananın yararlanamadığı bölümü ile ilgili olarak "kira indirimi değerlendirmesi" ni de içeren tespit isteğinde bulunmasında hukuki yararının mevcut olduğu belirtilerek bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 sayılı Kanun"un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"na eklenen geçici 4/4. maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Yargıtay 6. Hukuk Dairesince davacı ve davalının temyizi üzerine “…hükmün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE karar vermek gerekmiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, 18.08.2010 tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede ilk yıl aylık kira bedelinin 110.-TL olduğu takip eden yıllarda Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Tüketici Fiyat Endeksi değişim oranında artırılacağı, davalıya kiralanan taşınmazın 2511,80 m2 yüzölçümünde olduğu, çay ocağı ve çay bahçesi olarak kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Davalı kiralayan tarafından 18.07.2012 tarihinde başlatılan icra takibi ile ödenmeyen 2.724,72.-TL kira alacağı ile 436,21.-TL işlemiş gecikme faizi toplamı 3.160,93.-TL alacağın tahsili istenmiştir. İcra takip talebine ekli olan 12.07.2012 tarihli yazıda, ilk yıl kira bedelinin aylık 110,00.-TL, 2. Yıl aylık kira bedelinin 117,06.-TL olduğu, 1. Yıla ait 1.320,00.-TL 2. Yıla ait 1404,72 TL kira borcu bulunduğunun belirtildiği görülmüştür. Davacı kiracı vekili dava dilekçesinde; Davalının kiralananın kullanılmasına izin vermediğini, bu sebeple kiralananı çalıştıramadığını, belirterek borçlu olmadığının tespitine ve teminat karşılığında icra takibinde vezneye yatırılan paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise 5 m2 lik çay ocağı ve bahçenin 2886 sayılı yasanın 51/g maddesi gereğince pazarlık usulüyle yapılan ihalesine davacının katıldığını, 110.-TL bedelle ihalenin davalının uhdesinde kaldığını, davalının kiralanan alan dışında kalan kısımda faaliyet göstermek istediğinde davalı idarenin yazı ile kiralanan alanda faaliyetine devam etmesini bildirdiğini, davalının kiralananı kullandığını ve işlettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davacı kiracı tarafından açılan dava ile takipte istenen kira parasından dolayı borçlu olunmadığının tespiti istenmiş olup, her ne kadar mahkemece, davacının talebinin, kiralanandaki ayıp nedeni ile kira bedelinin indirilmesine ilişkin olduğu belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, kiracı tarafından usulüne uygun bir kira parasının tenzili davası açılarak kira parasından indirim sağlanmadan, geçmişe dönük olarak kira parasının tenzili nitelikli menfi tespit davası açılamayacağından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.’’ gerekçesi ile verdiği bozma kararına karşı mahkemece “Eda davası açılması gereken hallerde aynı konuda tespit davası açılmasında -kural olarak- hukuki yarar olmadığı ancak, borçlu olunmadığının belirlenmesine ilişkin davalarda, borçlu olduğu iddia edilen ve kendisine yönelik bir yasal işlem başlatılan kişinin, bu konuda bir tespit davası açmasında hukuki yararı olacağı, menfi tespit davalarının da bu tür davalardan olduğu, kiracının, kullanamadığı yerler ile ilgili olarak kira bedeli ödememesi gerektiğini dile getirerek, bunun tespitini istemesinde hukuki yararının mevcut olduğunu, Mahkemelerin "istekle bağlılık" kuralını uygularken, gerçekten tarafların iddia ve istekleri ile bağlı olup, ancak bunların hukuki nitelendirmeleri ile bağlı olmadığını, Mahkemenin, yasa hükümleri çerçevesinde hukuki nitelendirmeyi kendisi yapmak durumunda olduğunu, somut olayda da, davacının bu iddia ve isteğini TBK" nın 304 ve devamı maddeleri çerçevesinde "ayıpla orantılı bir indirim yapılması ve buna göre borç durumunun tespiti" isteği olarak nitelendirip değerlendirildiğini, sözleşme gereğince 2.511,80

    m² lik çay ocağı ve bahçesinin, ancak 518,54 m² lik % 20 oranındaki bir bölümünün kiracıya kullandırılması, kalan bölümünün hem kullanıma elverişli halde bulundurulmaması, hem de kiracı tarafından bu konudaki tüm izin isteklerinin reddedilmesi karşısında, her ne kadar Yargıtay ilamında "kira indirimi ile ilgili bir eda hükmü alınmadan borçlu olunmadığının tespitinin istenemeyeceği" ifade edilmiş ise de, davacı kiracının, kiralananın yararlanamadığı bölümü ile ilgili olarak, "kira indirimi değerlendirmesi" ni de içeren tespit isteğinde bulunmasında hukuki yararının mevcut olduğu kabul edilmiş olup, bu şekilde; kiralananın kullanılan bölümü ile ilgili kira borcunun bulunduğu ve kalan kısım bakımından kira borcunun bulunmadığı yönündeki değerlendirmenin, hem TBK" nun 304 ve devamı maddelerindeki yasa hükümlerinin amacına ve ruhuna, hem de hakkaniyet ve adalete uygun olduğu belirtilerek” direnilmiştir.
    Somut olayda; 2.511,80 m² lik çay ocağı ve bahçesinin, ancak 518,54 m² lik % 20 oranındaki bir bölümünün kiracıya kullandırılması, kalan bölümünün hem kullanıma elverişli halde bulundurulmaması, hem de kiracı tarafından bu konudaki tüm izin isteklerinin reddedilmesi karşısında davacı kiracının, kiralananın yararlanamadığı bölümü ile ilgili olarak, "kira indirimi değerlendirmesi" ni de içeren tespit isteğinde bulunmasında hukuki yararının mevcut olduğu, bu nedenle de Mahkemenin kiracı tarafından ödenmeyen toplam kira bedelinden, söz konusu ayıp ile orantılı bir indirim yapması sonucunda davanın kısmen kabulüne karar vermesinin yerinde olduğu bu defaki incelemeden anlaşılmıştır.
    Davanın esasına yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelemesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.20 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya, 129.45 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.05.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi