Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/206 Esas 2018/9444 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/206
Karar No: 2018/9444
Karar Tarihi: 09.10.2018

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/206 Esas 2018/9444 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/206 E.  ,  2018/9444 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK"nun 89/1, 89/2-b, 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A-Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanığın yüzüne karşı 07/04/2015 tarihinde verilen hükmün, sanık tarafından CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 15/04/2015 tarihinde temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE,
    B-Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanığın idaresindeki araç ile seyir halinde iken üç yönlü kavşağa geldiğinde yolun sağındaki kaldırımdan karşıya geçmek üzere yola inen yaya olan mağdura çarparak yaralanmasına sebep olduğu olayda, mağdurun birden yola atladığına ilişkin tanık beyanları da dikkate alındığında, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla kaza yerinde keşif icra edilerek kazanın gerçekleşme biçimi saptandıktan sonra sanığın kusur durumunun mahkemece belirlenebilmesi amacıyla oluşa uygun biçimde bilirkişi raporu tanzim edilmesi sağlanarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
    2-Hapis cezası ile para cezasının seçimlik olarak düzenlendiği TCK’nın 89/1. maddesi gereğince hapis cezası tercih edilerek uygulama yapılması karşısında, bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek TCK’nın 50/2. maddesine muhalefet edilmesi,
    3-Sanığa CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin hükmün uygulanmasını kabul edip etmediğinin sorulması gerektiğinin ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Zihinsel engelli olduğu anlaşılan mağdura CMK"nun 234/2. maddesi uyarınca zorunlu vekil atanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    5-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirlenmemesi suretiyle TCK‘nun 52/3.maddesine aykırı davranılması,
    6-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının TCK"nun 50/1-a. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi yerine, sadece TCK"nun 52/2. maddesi uygulanmak suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.