12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/22366 Karar No: 2010/3906 Karar Tarihi: 23.02.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/22366 Esas 2010/3906 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/22366 E. , 2010/3906 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Şişli 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/03/2009 NUMARASI : 2008/1043-2009/430
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu B. M.nun kredi sözleşmesinde yazılı adresine çıkartılan ödeme emri, bila tebliğ iade olunmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 35/son maddesi hükmüne göre (...kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ve ticaret sicillerine...) bildirilen adreslere gönderilen tebliğ işlemlerinin yapılmaması halinde, değiştirilen adres bu yerlere bildirilmediği takdirde muhataba doğrudan 35. madde uygulanarak tebligat yapılabilir. Bir başka deyişle daha önce aynı adrese yöntemince tebligat yapılması koşulu aranmaz. Somut olayda kamu bankası olması nedeniyle kamu kuruluşu niteliğinde olan T.Halk Bankası AŞ."ne bildirilen kredi sözleşmesindeki borçlu adresine gönderilen tebligat muhatap ismen tanınmadığından bahisle iade edildiğinden ve Tebligat Kanunun 35/1. maddesine göre adres değişikliğinin bildirilmesi zorunlu olduğundan adres bildirilmediği takdirde aynı maddenin 2.fıkrası gereğince tebliğ işleminin yapılacağı öngörüldüğünden aynı adreste borçluya Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebliğ işlemi yapılabilir (HGK’nun 5.7.2006 tarih ve 2006/12-378 Esas). Tebligat Kanunu’nun 35/2 maddesinde de adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılacağı hüküm altına alınmış olup bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda başka bir şekil şartı öngörülmediğinden borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulüne uygun olup komşudan muhatabın sorulup iadeye karar verilmesi, üstünün çizilerek tebliğ edilmesi hali yapılan tebligatın geçerliliğine etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.