20. Hukuk Dairesi 2015/7703 E. , 2016/4116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında.... köyü 200 ada 44 parsel sayılı 7425,22 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, dava konusu parselin kesinleşmiş orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin 3179,73 m² yüzölçümlü (B) kısmının orman vasfıyla Hazine adına, 4245,49 m² yüzölçümlü (A) harfli kısmının davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/10/2010 tarih ve 2010/9463 - 12525 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman kadastrosuna ait harita örneği ilgili yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen .... Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. ... Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde
kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Birleştirilen 2014/24 E. sayılı dava dosyasında, davacı Hazine, 1937 tarih 531 sıra numaralı vergi kaydına dayanarak, çekişmeli taşınmazın merada kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan ve ayrı ayrı açılan dava dosyaları birleştirildikten sonra davacı Hazinenin davasının reddine, davacı Orman Yönetminin davasının kısmen kabulü ile 200 ada 44 parsel sayılı taşınmazın (B) ve (C) harfleri ile gösterilen 5933,03 m2 alanın tespit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen 1491,19 m2"lik alanın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, usûl ve mahkeme talebine aykırı olarak .... Asliye Hukuk Mahkemesince mahkemeye aktarılan, kesinleşerek infaz edildiği sabit olan aynı yer 181 ada 1 ve 200 ada 45 parseller yönünden davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş; hüküm, davacılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre; dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 1972 yılında ... Ormanı serisine ilişkin olarak yapılıp 02/06/1974 tarihinde kesinleşen seri bazda orman kadastrosu ile 2005 yılında yapılıp 12/07/2007 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
1) Davacı Hazinenin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın mera niteliği taşımadığı, Hazine tarafından dayanılan 531 numaralı mera tahrir kaydı içinde kalmadığı anlaşıldığına göre, davacı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı Orman Yönetimi tarafından 200 ada 44 parsel sayılı taşınmazın (B) ve (C) harfli bölümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece son keşifte görev alan orman bilirkişi raporuna üstünlük tanınarak hüküm kurulmuştur. Halbu ki; 02/06/2012 tarihinde yapılan keşfe katılan orman bilirkişiler ..."den oluşan bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen raporda taşınmaz (A), (B) ve (C) olarak üç bölüme ayrılarak incelenmiş, (A) bölümünün tahdit dışında, (B) ve (C) harfli bölümlerinin tahdit içinde kaldığı belirtilmiştir. Mahkemece orman bilirkişi raporları arasındaki bu çelişki giderilmeden tek orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapora itibar edilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Bu nedenle; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan tüm orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı 1/5000 ölçekli orman tahdit harita örneği bulundukları yerden getirtildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen ....ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak
keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36.; 18.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 20. ve 16.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 20. maddelerinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. ... Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek ve çekişmeli taşınmazın (X) ve (Y) değerlerini gösterir şekilde koordinatlı müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı,tüm komşu parsellerde birlikte nazara alınarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ; 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının REDDİNE;
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı Orman Yönetimi tarafından 200 ada 44 parsel sayılı taşınmazın (B) ve (C) harfli bölümlerine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/04/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.