23. Hukuk Dairesi 2014/5998 E. , 2014/8248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkillerinin dava konusu taşınmazların hisseli maliklerinden biri olduğunu, 2002 tarihli imar uygulamasından önce 37 pafta da yer alan çok sayıda müstakil tapulu taşınmazın yeni imar uygulaması sonucu malikleri arasında hisseli hale getirilerek yeni parseller oluşturulduğunu, bunu fırsat bilen davalı ve bir kısım inşaat şirketlerinin hisseli parsellerden satın alarak malik olduklarını ve tehdit, baskı ve ikrahla müvekkillerin de bulunduğu bir çok maliki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmaya zorladıkları, müvekkillerinin de davalının hukuk müşaviri olan dava dışı avukata vakaletname verdiğini ve bu kişinin davalı ile 27.07.2004 tarihli sözleşme yaptığını, ancak sözleşme tarihi itibari ile diğer maliklerle sözleşme yapılmadığından ruhsat alınmasının hukuken mümkün bulunmadığını, bu sırada taşınmazın bulunduğu bölgedeki imar planının iptal edildiğini, sözleşme tarihinden itibaren 8 yıl geçmesine rağmen hukuki ve fiili imkansızlığın ortadan kalkmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile tapudaki şerhin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin tarafların karşılıklı rızaları ile imzalandığını ve sözleşme tarihinde imar planının mevcut olduğunu, diğer maliklerle sözleşme imzalanmasının taliki koşul olduğunu, daimi ve geçici imzansızlık hali olmadığını, imar planının iptal edildiği hususunda kesinleşmiş mahkeme kararı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, bölgedeki 18. madde uygulamasının idare mahkemesince iptal edildiği, böylece imar, ada ve parsellerin iptal edilmesi nedeni ile mimari proje ve inşaat ruhsatı işlemlerinin yapılmasının mümkün olmadığı, yeni 18. madde uygulaması çalışmalarının başladığı, çalışma tamamlanıncaya kadar imar izni verilemeyeceği, sözleşme her ne kadar geçerli olarak kurulmuşsa da, objektif ifa imkansızlığı nedeni ile gereğinin yerine getirilemediği, bu nedenle davacının sözleşmenin feshi talebinde haklı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle tüm paydaş arsa sahipleriyle sözleşme yapılmadığından taraflar arasındaki sözleşmenin kural olarak baştan beri geçersiz olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.