12. Ceza Dairesi 2016/12742 E. , 2018/9440 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanıklar hakkında TCK"nın 85/1,62, 50/4-1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafiileri ve katılan vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
(I) Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
..... Tic. A.Ş"nin yer üstü maden tesisinde kamyon şoförü olarak çalışan kazalı işçinin, olay günü madenle yüklü kamyonla kantardan çıktıktan sonra geri geri manevra yaparak döküm sahasına aynı işyerinde işaretçi olarak çalışan sanığın yönlendirmesiyle yanaşırken sol arka tekerin boşluğa gelmesi neticesinde yaklaşık iki metre yükseklikten kamyonuyla birlikte devrilmesiyle hayatını kaybettiği olayda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre ölenin deneyimli bir şoför olmasına ve uzun zamandır aynı işyerinde çalışmasına rağmen boşaltım öncesi kamyonuyla döküm sahasına çapraz şekilde yaklaştığı, sanığın dur ihtarına bir anlık uyduğu ancak yeniden kamyonu hareket ettirmesiyle tumbanın önünde set bulunmaması nedeniyle kamyonunun bir tekerinin boşluğa düştüğünün ve kazanın bu şekilde meydana geldiğinin aksi ispat edilemeyen sanık savunması ile olayı gören tanık ..."ın beyanıyla da doğrulanmış olması, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sanığın reflektörlü yelek ve ikaz düdüğü kullanmaması sebebiyle kusur izafe edilmesi ancak sanığın söz konusu iş yerinde işçi konumunda çalışması, kendisine verilen araç ve gereçler ölçüsünde görevini ifa edebileceği, fazlasının kendisinden beklenemeyeceği ve bu hususun işverenin sorumluluğunda olduğunun anlaşılması karşısında sanığın meydana gelen kazaya etken eylemi bulunmadığından; dolayısıyla kendisine kusur atfedilemeyeceğinden atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
(II) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafii ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Hükme esas alınan 25.09.2014 tarihli raporda kazanın meydana gelme sebebi olarak gösterilen tumba önlerine set yapılmamasına ilişkin sanık ..."ın teknik nezaretçi defterine bu konuda önlemler alınması konusunda gerekli ihtaratları kayıt altına almış bulunmasının değerlendirilmediği bu nedenle kendisine diğer sanığa vekalet etmesi sebebiyle kusur izafe edildiği neticesine varıldığı, sanıklardan ...."in söz konusu maden işletmesinin işyeri yetkilisi olduğu, aynı zamanda daimi nezaretçi olarak belgelerde imzasının bulunduğu, diğer sanık ..."ın ise teknik nezaretçi sıfatıyla buna ilişkin defteri imza ettiği ancak dosya içerisinde her ikisinin de mevzuata uygun biçimde usulünce yapılmış görevlendirme evraklarının bulunmadığının ve suç tarihinde yürürlükte bulunan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin 141/3 maddesindeki “ Daimi nezaret görevini üstlenmiş olan mühendisler, teknik nezaretçi olarak atanamaz” şeklindeki düzenlemeye göre daimi nezaretçi ile teknik nezaretçi sıfatlarının bir kişi de birleşmesinin mümkün olmadığının da anlaşılması karşısında,
Öncelikle söz konusu maden işletmesine ait daimi nezaretçi ve teknik nezaretçi görevlendirilmesine ilişkin belgelerinin getirtildikten sonra sanıkların işyerindeki vazifelerinin belirlenmesi, ruhsat sahibince işletme müdürü olan sanık ..."in yokluğunda kendisine vekaleten herhangi bir kimseyi görevlendirip görevlendirmediğinin ve buna dair bir belgenin bulunup bulunmadığının araştırılması ile sanıkların kusur durumlarının mahkemece tespit edilebilmesi amacıyla hangi eylemleri sebebiyle iş kazasının meydana gelmesinde kusurlu olduklarının sebep sonuç ilişkisi içerisinde iş güvenliğine dair mevzuat ışığında değerlendirilmesi için teknik üniversitelerin maden mühendisliği bölümlerinde görevli öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bir bilirkişi heyetine dosyanın tevdii edilerek görüş alınması, sanıklar haricinde başka yetkililere kusur atfedilmesi halinde ilgili şahıs veya şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunularak, haklarında iddianame tanzim edilmesi halinde dosyaların birleştirilerek yargılamaya devam edilmesi, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi halinde ise soruşturma evrakının denetime olanak verecek şekilde dosya arasına alınarak sanıkların hukuki durumlarının tespit ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA 09/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.