Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2423
Karar No: 2020/2313

Nitelikli öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2020/2423 Esas 2020/2313 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2020/2423 E.  ,  2020/2313 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli öldürme
    HÜKÜM : Her iki sanık hakkında;
    TCK"nin 82/1-d, 29, 62/1, 53. maddeleri uyarınca 16"şar yıl 8"er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in, maktul ...’a karşı eyleminin sübutu kabul, takdire ve tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık ... müdafiinin; TCK’nin 39. maddesinin uygulanması gerektiğine, sanık ... müdafiinin; TCK’nin 25 ve 27. maddelerinin uygulanması gerektiğine, maktulden katılan vekilinin; sanık ... hakkında TCK’nin 29 ve 62. maddelerinin uygulanmaması gerektiğine, katılan ... vekilinin; sanık ... hakkında TCK’nin 29 ve 62. maddelerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanıklar ... ve ...’in, gayri resmi olarak birlikte yaşadıkları, sanık ...’in öz oğlu olan maktul ...’ın da sanıklarla birlikte bu evde kaldığı, bu süreç içerisinde sanık ... ile maktul ... arasında rızaya dayalı cinsel ilişkiler yaşandığı, olay tarihinden bir önceki gece sanık ... uyumakta iken sanık ... ve maktul ...’ın cinsel ilişkiye girdikleri ve sonrasında yaşanan kavgada maktulün sanık ...’i dövdüğü, buna sinirlenen sanık ...’in sabah saatlerinde diğer sanık ...’e maktulün kendisine zorla tecavüz ettiğini, dövüp tehdit ettiğini aynı zamanda maktulün sanık ...’i zehirleyip öldüreceğini söylemesi üzerine; sanık ...’in diğer odada uyumakta olan maktul ...’ın kafa bölgesine ele geçirelemeyen künt bir cisimle vurarak onu öldürdüğü anlaşılan olayda;
    1- Sanık ...’in 17.12.2014 tarihli kolluk ifadesinde belirttiği üzere maktulü uyurken öldürdüğü anlaşıldığından: sanık ... hakkında TCK’nin 82/1-d-e maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmünün kurulması,
    2- Sanık ... yönünden; sanık ...’in eylemine doğrudan iştirak ettiğine, azmettirdiğine, teşvik ettiğine veya eylemi kolaylaştırdığına ilişkin mahkumiyetine yeterli, kesin delil bulunmadığı nazara alındığında beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucu mahkumiyetine hükmedilmesi,
    3- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin eksik gösterilmesi suretiyle CMK’nin 223/2-c maddesine aykırı davranılması,
    4- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile maktulden katılan ...’ye Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafiinin, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 13/10/2020 gününde sanık ... hakkındaki hükümler yönünden oy birliği, sanık ... hakkında ise Sayın Üye ...’in sanığın TCK’nin 38. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği, Sayın Üye ...’in sanığın TCK’nin 39. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiğine ilişkin karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY:

    Sanıkların gayri resmi olarak evli oldukları, maktul ..."ın sanık ..."in oğlu olduğu ve birlikte aynı evde yaşadıkları, ilerleyen süreçte sanık ... ile maktul ... arasında rızaya dayalı bir ilişkinin başladığı, olay tarihinden bir önceki gece sanık ... uyumakta iken sanık ... ve maktul ..."ın cinsel ilişkiye girdikleri ve sonrasında yaşanan kavgada maktulün sanık ..."i dövdüğü, buna sinirlenen sanık ..."in sabah saatlerinde diğer sanık ..."e maktulün kendisine zorla tecavüz ettiğini, dövüp tehdit ettiğini, aynı zamanda maktulün sanık ..."i zehirleyip öldüreceğini söylemesi üzerine; sanık ..."in diğer odada uyumakta olan maktul ..."ın kafa bölgesine ele geçirilemeyen künt bir cisimle vurarak onu öldürdüğü anlaşılan olayda;
    Sanık ..."in 17/12/2014 tarihli Emniyet ifadesinde; oğlu maktul ... ile ... arasında ilişkiye ilişkin olarak sanık ..."in söylemesinden önce bir bilgisi olmadığını, şüphelenmediğini belirtmesi karşısında, sanık ..."in sanık ..."in ifadelerinden önce oğlu maktul ..."a karşı bir husumet beslemediği açıktır. Bu anlamda sanık ..."in, maktulün kendisine tecavüz ettiğini, kendisini de zehirleyip öldüreceğine ilişkin beyanı doğrultusunda sanık suç işleme kararını almıştır. O zamana kadar sanık bu ilişkiyi bilmemekte, şüphe duymamakta ve oğlu ile birlikte yaşamaktadır. Böylece sanığın maktul ..."ı öldürme anlamında herhangi bir düşüncesi olmadığından, sanık ..."in bunu teşvik etmesi de söz konusu olamayacaktır. Bu haliyle TCK.nin 39. maddesi uyarınca teşvik etme suçunun oluşabilmesi için sanık ..."in önceden bir karar alması gerekmektedir. Halbuki sanık ... uzun süredir süregelen ilişkisini maktul ile yaşadığı tartışma nedeniyle darp edilmesi üzerine sinirlenerek, tecavüze uğradığını ve maktulün kendisini öldürmek üzere planlar yaptığını belirtmiştir ve sanık ... bu azmettirme sonucunda eylemi gerçekleştirmiştir. Bu nedenlerle sayın çoğunluğun sanık ..."in beraat etmesi gerektiğine yönelen görüşüne katılmıyorum.

    KARŞI OY:

    Maktul ...’ın öz babası olan sanık ... tarafından kasten öldürüldüğü sübut bulan olayda maktulün üvey annesi olan ...’in dahlinin TCK.nin 39. madde kapsamında kalıp asli fail ...’e yardım mahiyetinde olduğunu düşündüğümden Dairemiz çoğunluğunun sanık ...’in gayri resmi nikahlı eşi ...’in maktulü öldürmesinden beraatine ve yine bir üyemizin de ...’in maktulün ölümünden TCK.nin 38. madde den sorumlu tutulması gerektiğine dair görüşlerine katılmıyorum. Şöyle ki;
    Maktul sanıklarla birlikte yaşadığı evde başına sert cisimle vurularak kafatası kemiklerinin kırılması ve oluşan beyin kanaması sonucu öldürülmüş halde bulunmuş, yapılan incelemeler ve sanık savunmaları doğrultusunda maktulün cesedinin ölümünden yaklaşık 10 gün kadar sonra bulunduğu anlaşılmıştır.
    Olayın oluş şeklini gören tanık veya görüntü kaydı bulunmayıp dosyadaki karar her iki sanığın savunmalarına göre oluşan kanaatle verilmelidir.
    Bu aşamada maddi ve teknik delil bulunmadığından mevcut delillerin titizlikle incelenmesi gereklidir. Tarafların yönlendirilmemiş sonradan geliştirilmemiş, olaydan sonra verilen ilk beyanlarına daha ziyade itibar edileceği genel kabul gören bir uygulamadır.
    Sanık ... kolluktaki müdafiili ilk savunmasında; olay sabahı saat: 07.00 sularında eşim ... beni uyandırdı, uyandığımda ...’in gözleri morarmış, burnunda yara izi var ve zor konuşuyordu, ... bana: ... sana zehir verecek ve öldürecek, sonra da birlikte Yurtdışına çıkıp evleneceğiz dediğini ve yine ...’ın kendisine zorla defalarca tecavüz ettiğini bu durumu kendisine anlatması halinde de ...’ın kendisini ölümle tehdit ettiğini söylediğini, bunun üzerine kendisini kaybettiğini ve ...’e gel gidip birlikte namusumuzu temizleyelim dediğini ve cinnet geçirerek ...’ın odasına ... ile giderek uyumakta olan oğlunun başına bir cisimle vurduğunu, ...’in o an vurup vurmadığını hatırlamadığını, ne kadar süre ile vurduğunu bilmediğini, sonrasında da iki kızını ve eşini alıp Batman’a gittiğini, altı gün kaldıktan sonra oğlunun akibetini kontrol için eşi ... ile İstanbul’a geldiğini söylemiştir.
    Sanık ... kolluktaki müdafiili savunmasında; olay gecesi ...’ın ısrarı üzerine onunla rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini daha sonra tartıştıklarını ve ...’ın kafa atarak kendisinin burnunu kanattığını, kendisinin de eşinin yanına gittiğini, eşi uyandığında gözlerinin morardığını görünce sorduğunu, kendisinin de ... bana iki aydır zorla tecavüz ediyor ben sana söyleyecektim, ancak kavga edersiniz diye söyleyemedim, ... sana ilaç verip öldürecekti, biz de Yurtdışına gidip evlenecektik, ancak dayanacak gücüm kalmadı dediğini, ...’in de hemen yerinden kalkıp ...’ın odasına gittiğini, kendisinin odasında kaldığını, içeriden vurma sesleri geldiğini, bir süre sonra mutfağa kendisinin yanına gelen ...’in ...’ı öldürdüğünü söylediği anlaşılmıştır.
    Bu iki ifadeyi detaylı olarak yazmamızın sebebi sanık ...’in olaydaki sorumluluğunu tesbit ederken diğer sanık ...’in beyanının dayanılacak tek ve en önemli delil olmasındadır. Zira dosyada başkaca hiçbir delil bulunmamaktadır.
    TCK. 38. md. işlenen suça azmettirmeyi, TCK. 39. md. ise suça yardım etmeyi düzenlemektedir.
    Azmettirme; maktule karşı suç işleme yönünde kendisinde herhangi bir kanaat ve karar olmayan bir kişiye suç işleme kararını verdirmektir.
    Teşvik etmek TCK. 39/2-a maddesinde düzenlenen suça yardım hallerinden biri olarak düzenlenmiştir. Teşvik etmek ise bir kişide mevcut olan kanaatin desteklenmesidir. Olayımızda sanık ... dosyadaki hiçbir aşamada eşi ...’in kendisine ...’ı öldür dediğini ve kendisini onun ikna ettiğini veya ...’in de kendisiyle birlikte ...’a vurduğunu söylememiştir.
    Ancak sanık ... kendi rızası ile uzun süreli (8 ay boyunca) maktul ...’la cinsel ilişkiye girdiği halde (yine olay gecesi de sanık ... maktul ... ile rızayla cinsel ilişkiye girdiğini savunmuştur) bunu olay gecesi ...’ın kendisini darp etmesinin kızgınlığı ile eşine ... bana zorla uzun süredir tecavüz ediyordu, bu gecede beni darp ederek zorla tecavüz etti şeklinde eşi ...’i daha çok galeyana getirecek şekilde eşine anlatmıştır. Sanık ...’in eşi ...’i ...’ı öldürmeye azmettirdiğine dair hiç bir delil yoktur, ancak ...’in öldürme kararını vermesini sağlamaya yönelik teşvik sayılabilecek sanığı galeyana getirecek şekilde konuşmuştur. Sanık ..., eşi ...’e zorla tecavüz ettiğini direnince ...’i bu nedenle darp ettiğini düşündüğü oğlu ...’ı öldürmeye kendisi karar vermiş ve bunu ...’e (Gel namusumuzu birlikte temizleyelim diyerek) söylemiş, buna rağmen ... korktuğu için rızai ilişkiden bahsetmeyerek ...’de oluşan öldürme kararını susarak desteklemiştir.
    Sübuta eren bu tesbitler sonucunda sanık ...’in, diğer sanık ...’de olmayan bir öldürme kararını verdirmediği (onu öldürmeye ikna etmediği) ancak ...’in ...’ı öldürme kararının oluşmasında (zorla tecavüze uğradım ve itiraz edince darp edildim diyerek) susarak ve doğruları anlatmayarak teşvik edici konumda bulunduğunu düşündüğümden, sanık ...’in sanık ...’in maktul ...’a karşı işlediği kasten adam öldürmek suçuna TCK. 39. md. gereği adam öldürmeye yardımdan sorumlu tutulması kanaati ile Dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi