21. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1301 Karar No: 2019/1806 Karar Tarihi: 11.03.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/1301 Esas 2019/1806 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2018/1301 E. , 2019/1806 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, davalı şirket bünyesinde 19/12/2009-19/09/2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti ile sigortalılık başlangıç tarihinin 19/12/2009 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. KARAR Dava, davacının 19.12.2009-19.09.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, mahkemece 28.01.2014 tarihli 2012/463E, 2014/43K sayılı davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 01.06.2005 tarihli 2015/4204E, 212343K sayılı ilamı ile tanık beyanlarının hüküm kurmaya yeterli mahiyette bulunmadığından hüküm bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Ancak ihtilaflı dönemden çok önce emekli olan, davalının başka bir şehirdeki işyerinde çalışan, davalı Kurum tarafından komşu işyeri tanığı olarak belirtilmiş olmalarına rağmen davalı işyeri çalışanlarını tanımayan tanık beyanları esas alınıp karar verilerek bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. 09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Buna göre Mahkemece yapılacak iş; uyulmasına karar verilen Dairemizin 01.06.2005 tarihli 2015/4204E, 212343K sayılı ilamında belirtildiği şekilde; hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde bulundurularak, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, beyanı alınan tanıkların hizmet cetvellerini davalı Kurumdan getirtmek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve bozma ilamı öncesinde alınan tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 11.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.