21. Hukuk Dairesi 2007/13933 E. , 2008/7884 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2007
NUMARASI : 2005/33-2007/232
Davacı, Kurumun %30 olarak belirlediği ölçümleme işleminin iptaliyle, tespit edilecek %12 oranına göre Kuruma fazladan ödenmiş prim borcunun tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Sosyal Güvenlik Kurumunca saptanan bildirim dışı kalmış işçiliğin takibine ilişkindir. Davacı, eksik işçilik bildirdiği gerekçesiyle SGK’nca tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının dayanağı olarak esas alınan % 30 işçilik oranının iptali ile gerçek işçilik oranının tespitini istemiştir.
Mahkemece, 24.02.2007 tarihli bilirkişi kurulu raporu esas alınarak davaya konu “Karşıyaka ilçesinin Belediye sınırları içerisindeki yeşil alanların gübrelenmesi, sulanması, temizlenmesi, budanması ve ağaçlandırılması” işinin işçilik oranının SGK Başkanlığı’nın 03.09.1999 günlü, 16-192 EK Genelgesine ekli işçilik oranlarına göre 280. sırada kayıtlı “Parkların bitkisellerinin ve tesisatlarının bakımı ve onarımına” ait % 30 işçilik oranına tekabül ettiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
506 Sayılı Yasa’da yeni düzenlemeler getiren 4958 sayılı Yasa’dan önce kurumun ölçümlemeye dayanak aldığı yasal düzenlemelerin ortadan kaldırıldığı hususu açıktır. Gerek 3917 sayılı Yasa ve gerekse bu yasayla öngörülen ölçümlemeye ilişkin esaslar yerine yeni düzenleme getiren 616 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin hükümleri geçerliliğini yitirmiştir. Ne var ki, bu hukuksal boşluk, kurumun yapılan işler ile buna bağlı bildirilmesi zorunlu işçilik miktarları üzerinde denetim ve prim saptama yetkisini ortadan kaldırmamıştır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.11.2001 günlü, Esas: 2002/965, Karar: 2001/1038 sayılı kararı da aynı yöndedir. 506 Sayılı Yasa"nın 79.maddesi ve diğer hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kuruma kendisine bildirilen veya bildirilmeyen işçilik yönünde inceleme yetkisi açıkça verilmektedir. Kaldı ki, 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 Sayılı Yasa’dan önce durum bu merkezde olduğu gibi, 4958 Sayılı Yasa’nın 37. ve 49. maddeleri gereğince de kurumun ölçümleme hakkının bulunduğu ortadadır.
Somut olayda, davacı işverenin yaptığı iş, 506 sayılı Yasa kapsamına alınarak işlem gören “Karşıyaka ilçesinin Belediye sınırları içerisindeki yeşil alanların gübrelenmesi, sulanması, temizlenmesi, budanması ve ağaçlandırılması” işidir. İhale makamı olan İzmir Karşıyaka Belediyesi Parklar Müdürlüğü’nün 31.03.2004 tarihli yazısında da yapılan işin içeriği, açıkça bu şekilde belirlenmiştir. Diğer bir anlatımla yapılan işin içeriğinde, hükme esas alınan işçilik oranını belirleyen SGK Başkanlığı’nın 03.09.1999 günlü, 16-192 EK Genelgesine ekli işçilik oranlarına göre 280. sırada kayıtlı “Parkların bitkisellerinin ve tesisatlarının bakımı ve onarımı” işinin içerdiği “tesisatın bakımı ve onarımı” işi yoktur. Yapılan iş, SGK Başkanlığı’nın 03.09.1999 günlü, 16-192 EK Genelgesine ekli işçilik oranlarına göre 277. sırada kayıtlı “Park ve bahçenin düzenlenmesi ve bakımı” işidir ve bu iş için anılan Genelgenin öngördüğü işçilik oranı % 18’dir.
Mahkemece, yapılan iş için esas alınması gereken işçilik oranının % 18 olduğu kabul edilerek, bu işle ilgili uzman bilirkişi kurulundan alınacak raporla, % 18 işçilik oranına göre işverenin prim borcu bulunup bulunmadığı saptanmalıdır.
Mahkemece, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.