Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/16080 Esas 2016/8256 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16080
Karar No: 2016/8256

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/16080 Esas 2016/8256 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/16080 E.  ,  2016/8256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka ve ziynet alacağı yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yolu ile kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davalı-karşı davacı kadının katılma yolu ile temyizi yönünden;
    Hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiş, diğer taraf vekili de, temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunmuştur. (HUMK m.433/2) Hükmü süresinde temyiz etmemiş olan tarafın, temyize cevap dilekçesindeki temyiz itirazlarının incelenebilmesi, temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren on gün içinde cevap verilmesi halinde mümkündür. (HUMK m. 433/2) Aksi halde, süresinden sonra verilen cevap dilekçesindeki temyiz itirazları dikkate alınamaz. Davacı-karşı davalının temyiz dilekçesi, diğer tarafa 02.06.2015 günü tebliğ edilmiş ;karşı taraf, hükme ilişkin itirazlarını da ihtiva eden temyize cevap dilekçesini, yasal on günlük süreden sonra 15.06.2015 günü vermiştir. Bu durumda davalı-karşı davacının katılma yoluyla temyiz talebinin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Davacı-karşı davalı erkeğin temyizinin incelenmesine gelince;
    a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    b-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. Maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alman eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden, aynen iadesine karar verilen ziynet eşyalarının değerlerinin ayrı ayrı gösterilmemesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Davalı-karşı davacının katılma yolu ile temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2016 (Perş.)


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.