Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma, Suç Üstlenme
Hüküm : TCK"nın 179/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. ve 270/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dairemizce verilen 26.12.2017 gün ve 2017/3332 E- 2017/10878 K. sayılı karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmekle, 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine 02/07/2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca itiraz konusu değerlendirildi;
İncelenen dosyada, Karamürsel (kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi"nin 18/06/2014 tarihli ve 2013/238 esas, 2014/484 karar sayılı kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve suç üstlenme suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet kararı verildiği, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin kararın sanık tarafından temyiz edildiği ve dairemizin 26/12/2017 tarihli ve 2017/3332 esas, 2017/10878 karar sayılı kararı ile sanık hakkında verilen her iki suça ilişkin mahkumiyet hükümlerinin bozulmasına karar verildiği, dairemiz bozma kararının başlık kısmındaki suç sütununda "suç "üstlenme" suçu belirtilmeyerek sadece "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunun, başlık kısmının hüküm sütununda ise suç üstlenme suçuna ilişkin TCK"nın "270/1, 62/1, 50/1-a, 52/2." maddeleri yazılmayarak sadece TCK"nın "179/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4." maddelerinin yazıldığı, belirtilen eksikliğin suç üstlenme suçu bakımından bir değerlendirme yapılmadığı yolunda kanı oluşturduğu belirtilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca dairemizin 26/12/2017 tarihli ve 2017/3332 esas, 2017/10878 karar sayılı kararındaki basit maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunulduğu anlaşılmakla,
Gereği düşünüldü:
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2-26.12.2017 gün ve 2017/3332 E - 2017/332 K. Sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasına sebep olmak eyleminin kanunda suç olarak tanımlanmaması, kazada yaralanan herhangi bir kişinin bulunmaması ve sanığın olaydan hemen sonra yapılan testte alkollü olmadığı, sanığın ehliyetinin bulunmaması nedeniyle olay yerine gelen polislere diğer dosya sanığı Bora Kışla"nın aracı kendisinin kullandığını beyan etmesi, daha sonra sanığın gerçeği söylemesi karşısında, ceza kanunu anlamında ehliyetsiz araç kullanmanın suç olarak düzenlenmediği, eylemin kabahat fiilini oluşturduğu dikkate alındığında sanığın unsurları itibariyle oluşmayan suçlardan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.