Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/430 Esas 2014/4777 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/430
Karar No: 2014/4777
Karar Tarihi: 12.03.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/430 Esas 2014/4777 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2014/430 E.  ,  2014/4777 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 29. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 21/05/2013
    NUMARASI : 2013/49-2013/127

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. E.. E.. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine faturaya dayalı icra takibi yaptığını, ancak müvekkilinin davalıyla arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, fatura konusu malların alınmadığını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; faturaya konu malların davacıya teslim edildiğini, bedelinin ödenmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak davacı vekilinin faturaya konu enerji içeceklerinin promosyon ürün olduğuna ilişkin delil sunması için verilen sürede bu yönde yazılı bir delil sunamadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibi sırasında davacı borçlunun adresinde talimat yolu ile yapılan 27.11.2006 tarihli haciz sırasında hazır bulunan davacı borçlu yetkilisi C.. Ö.. borcu kabul etmediğini, söz konusu (fatura konusu) enerji içeceklerinin firmaya teslim edildiğini, ancak promosyon ürün olduğunu belirtmiştir. Anılan haciz tutanağının davacı şirket müdürüne aceleyle imzalattırıldığı, davalı şirketin faturadaki enerji içeceğinin dağıtımını yapmadığı, hayali alacak tahsil ettiği iddiasıyla ilgili İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2013/43 E. sayılı dosyası ile davalı şirketin yetkilisi aleyhine dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, dosyanın halen derdest olduğu dosya kapsamı ile sabittir.
    Hal böyle olunca mahkemece, BK 53 “Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretine haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinden verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir….” maddesi (Türk Borçlar Kanunu m.74) kapsamında ceza davasında saptanacak maddi olaylar, hukuk hakimini bağlayacağından özellikle, dava konusu faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibi sırasında yapılan haciz tutanağıyla ilgili İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2013/43 E. sayılı ceza davasının sonucunun beklenmesi ve tüm deliller değerlendirilerek varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.