23. Hukuk Dairesi 2014/2815 E. , 2014/8229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2013
NUMARASI : 2013/350-2013/440
Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve iflas davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete sattığı mal karşılığı düzenlenen iki adet fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhinde ilamsız icra yoluyla takip başlattıklarını, takibin iflas yolu ile takibe dönüştürüldüğünü, davalının iflas ödeme emrine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının kaldırılarak depo kararı çıkarılmasını, borcun ödenmemesi halinde davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki olduğunu, davaya konu faturaların bedellerinin müvekkili tarafından üç adet çek ile ödendiğini, müvekkilinin siparişine uygun olmayan vasıfta mal gönderildiğinden vade farkı faturası düzenlenerek davacıya tebliğ edildiğini, davacının faturaya süresinde itiraz etmediğini, bu faturadan dolayı müvekkilinin alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının itirazının kısmen kaldırılmasına, depo kararı gereği davalı tarafça yerine getirildiğinden konusu kalmayan iflas davası yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 29.12.2011 tarih ve 4398 E., 2958 K. sayılı ilamıyla; davacı tarafından düzenlenerek davalıya tebliğ edilen 09.04.2009 tarihli ihtarnamede açıkça 28.03.2009 tarihli faturanın şirkete gönderildiği, yasal süresi içinde fatura içeriğine itiraz ettiklerinin bildirildiği, bu durumda faturanın davacıya tebliğ edilip edilmediğinin belirli olmadığı yönündeki mahkemenin gerekçesinin yerinde olmadığı, kaldı ki davacı tarafın bu yönde bir savunması da bulunmadığı, yapılan yargılama sonunda takibe konu fatura bedellerinin üç ayrı çekle davalı tarafça ödendiğinin sabit olduğu, mahkemece, uyuşmazlığın çözümlenmesinde davalı tarafça davacıya gönderilen 12.944,00 TL"lik fiyat farkı faturasının dayanağı ve haklılığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; 12.944,39 TL"lik fiyat farkı faturasının davalı tarafından davacıya tebliğ edildiği, ancak davacının vade farkı faturasını 31.03.2009 tarihinde tebliğ aldığı, yasa uyarınca sekiz günlük itiraz süresi geçtikten sonra 09.04.2009 tarihinde noter kanalıyla itiraz ettiği, bu durumda davacı şirketin süresi geçtikten sonra itiraz etmesi nedeniyle bu faturadan kaynaklı borçlu olmadığını ispatlayan belge sunmadığı, davalının davacıya mezkur takibe dayalı borcunun bulunmadığı gerekçesiyle, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.