15. Ceza Dairesi 2017/28381 E. , 2018/638 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve örgüte üye olmak
HÜKÜM : a) Sanıklar ..., ..., ... , ..., ..., ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve örgüte üye olmak suçundan ayrı ayrı beraat
b) Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı beraat
c) Sanıklar ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı beraat
d) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında ayrı ayrı TCK"nın 158/1-d, 62, 52, 53 ve 204/1-3, 43/1, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve örgüte üye olmak suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."in; nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve örgüte üye olmak suçlarından sanık ..."un; nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ..., ... ve ..."ün beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekilleri tarafından; nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."in mahkumiyetlerine ilişkin hükümler katılan vekilleri ve sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 318 ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ..., ... ve ..."in uzun yıllardır birbirlerini tanıdıkları ve işbirliği içinde emlakçılık yaptıkları, başkalarına ait gayrimenkulleri sahte belgelerle satıp haksız gelir elde etmek amacıyla bir araya gelip örgüt kurdukları ve bu örgütün faaliyeti kapsamında katılanlar ..., ... ve ..."a vefat eden babalarından miras olarak kalan arsayı sahte belgelerle tapu müdürlüğünden üçünçü şahıslara satarak haksız menfaat temin etmeye karar verdikleri, bu amaçla sanıklar ..., ..., ... ve ..."in sahte belgeler ile üzerinde sanık ..."ın fotoğrafının bulunduğu fakat katılan ..."in bilgilerini taşıyan sahte nüfus cüzdanını temin ettikleri, bu belgeler ile kendisini ... olarak tanıtan sanık ..."ın, ... ve ... tarafından ... adına noterden taşınmaz satımı konusunda yetki veren vekaletname çıkardığı, bu süreçte sanık ..."ın arsanın satışı konusunda katılanlar ... ve ... ile 1.050.000 TL karşılığında anlaştıkları, satış konusunda protokol yapmak amacıyla sanık ..."ın babasına ait avukatlık bürosunda buluştukları, yapılan protokole sanık ..."ın ... adıyla ve diğer kardeşlere vekaleten satıcı olarak, sanık ..."ın ise tanık olarak imza attığı, yaklaşık bir hafta sonra sanık ..."ın bizzat malik gibi davranmak suretiyle Yenimahalle 3. Bölge Tapu Müdürlüğüne giderek tapuda imza atmak suretiyle satışı gerçekleştirdiği, paranın büyük bir kısmının peşin olarak alınıp geri kalan kısımlar için bono düzenlendiği, bu bonoların sanıklar ... ve ..."a verildiği, bu sanıkların da bonoların tahsili amacıyla sanıklar ..., ... ve ... ile anlaştıkları, sanıkların tahsilat amacıyla katılanların işyerinde bulundukları sırada yakalandıklarının iddia edildiği olayda,
1- Katılanlar vekillerinin, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."un suç işlemek için örgüt kurma suçlarından beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.02.2013 tarih ve 6-1490/59 sayılı kararında açıklandığı üzere, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç örgütüne yardım etme suçları kamunun güvenliğine karşı işlenen suçlardan olup dolandırıcılık suçunu işlemek amacıyla kurulan örgütün eylemleri nedeniyle katılanların doğrudan zarar görmesi ve davaya katılması da mümkün olmadığı; bu suçlar yönünden usule aykırı olarak verilen katılma kararının da hukuken kararı temyiz hakkı vermeyeceği anlaşıldığından katılanlar vekillerinin temyiz inceleme başvurusunun 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında, ... ile söz konusu olayla ilgili olmayan bir konuda yaptığı iddia olunan telefon görüşmesi dışında diğer sanıklarla birlikte hareket ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delilin bulunmaması, sanıklar ..., ... ve ..."ün eylemlerinin gayrimenkulün satımından kaynaklanan senedin tahsili amacıyla katılanın işyerine gitmekten ibaret olması ve sanıkların taşınmazın satışına yönelik önceki aşamalarda rol aldıklarına, diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak kesin delillerin bulunmaması karşısında, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilleri ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklar ..., ... ve ..."in satış işlemi ile ilgili olarak sahte belgelerin tanzimi, murise ait eski kayıtların elde edilmesi, katılan ... adına ..."in fotoğrafı bulunan sahte nüfus cüzdanının temini, bu nüfus cüzdanı ile talep belgesinin muhtarlıktan alınıp sanık ..."e verilmesi ve sanık ..."i katılanlar ile bir araya getirmeleri aşamalarında birlikte hareket etmiş olmaları, tapu işlemleri, para alış verişi ve bonoların tanzimi sürecinde sanık ..."ın kendisini avukat olarak tanıtıp, sanık ..."ın yanında bulunarak işlemlerin takibini sağladığının anlaşılması karşısında mahkumiyetlerine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.06.2013 tarih ve 2012/15-1351-2013/328 E-K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, sanıkların suç kastının yoğunluğu ve katılanlardan elde edilen menfaat miktarı göz önünde bulundurularak, hüküm kurulurken, TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde takdir hakkının kullanılması suretiyle alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılması gerekirken, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan kriterler esas alınmadan, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis cezasının alt sınırdan daha fazla uzaklaşılmak suretiyle tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik cezaya hükmolunması ve ayrıca sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin gerekçesinde alt sınırdan ceza tayini uygun görülmüş olduğu belirtilmesine rağmen hüküm kısmında alt sınırdan uzaklaşılıp teşdit uygulanarak çelişkiye düşülmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 230. maddesine aykırılık oluşturulması,
b) Adli sicil kayıtlarına göre sanık ..."ın Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2005/156 esas, 2007/1050 karar sayılı ilamı ile 19/03/2008 tarihinde kesinleşen hapisten çevrili adli para cezası ile sanık ..."in Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/6-99 karar sayılı ilamı ile 24/06/2008 tarihinde kesinleşen hapis cezası bulunması karşısında tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilleri ile sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 06/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.