Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Davalı alacaklının tüm temyiz itirazlarının reddine
2-Davacı 3. kişinin temyizince gelince;
Uyuşmazlık 3 kişinin İİK’nun 96 ve devamı .maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir.
Davacı 3.kişi borçluya ait .... plaka sayılı aracı Eyüp 5.Noterliğinin 19.11.2004 tarihli satış sözleşmesi ile satın aldığını ileri sürerek 26.2.2005 tarihinde konulan fiili haczin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece dava konusu araç üzerine Şişli 1.İcra Müdürlüğünün 2004/308 sayılı takip dosyasından 5.1.2004 tarihinde kayden haciz konulduğunu, bu haczin hukuk dışı yollardan 10.11.2004 tarihinde kaldırılarak 19.11.2004 tarihinde davacıya satışın yapıldığını tüm bu işlemlerin alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişsede dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçelerle varılan sonuç doğru değildir.
İİK.’nun 96 ve onu izleyen maddeler uyarınca açılan istihkak davasının dinlenebilmesi koşullarından birisi de geçerli bir alacağa dayalı olarak takip yapılmış olmasıdır.Davaya konu haciz 5.1.2004 tarihinde başlatılan icra takibine dayalı olarak gerçekleştirilmiştir.Takip kambiyo senedi yada herhangi bir belgeye dayalı olmayıp borç sebebi olarak vasıta satışından doğan alacak bildirilmiştir. İcra takibi 5.1.2004 tarihinde başlatılmış olmasına rağmen borçlu henüz takıp başlamadan 2.1.2004 tarihli vekaletname ile vekilini alacaklı tarafından başlatılacak icra takibindeki borcu kabul etmeye adına kayıtlı oto ve diğer mal varlıklarına alacaklı yanca konulacak hacizlere muvafakat etmeye yetkili kılmıştır .Borçlu vekili Av.R.K.adı geçen vekaletname uyarınca takibin başlatıldığı 5.1.2004 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme emrini tebellüğ etmiş borcu kabul ederek lehine olan sürelerden feragat etmek suretiyle takibi kesinleştirmiş ve dava konusu aracın kayden haczine muvafakat ettiğini bildirmiştir.Takibin bu işlemlerle kesinleştirilmesi sonucu aracın trafik kaydına 5.1.2004 tarihinde haciz konulmuştur.Davalı alacaklı ile borçlu arasındaki bu işlemler danışıklı olup danışıklı takibe dayalı olarak yapılan haciz geçersizdir.
Öte yandan takip dosyasından icra müdürlüğünün 10.11.2004 tarihinde aldığı karar uyarınca davaya konu .... plaka sayılı araç üzerindeki haciz kaldırılmış ve borçlu tarafından araç noter sözleşmesiyle 19.11.2004 tarihinde davacı3.kişiye satılmıştır.Davacı 3 kişiye bu satış gerçekleştirildikten sonra İcra Müdürlüğü 3.12.2004 tarihinde ilgili Trafik Şube müdürlüğüne yazı yazarak haczin kaldırılmasına ilişkin 10.11.2004 tarihli yazının sehven yazıldığını bu yazının iptalı ile 5.1.2004 tarihli haczin devamına karar verilmiştir.
Görevli icra müdürü davalı tanığı R.A.haczin kaldırılmasına ilişkin 10.11.2004 tarihli yazının icra dairesinden nasıl geçirildiğini bilmediğini belirtmiştir.Sehven yazıldığı iddia olunan 10.11.2004 tarihli haczin kaldırılmasına ilişkin yazının düzenlenmesinde ve trafik şubesinde işlenmesinde davacı 3.kişinin katkısı tesbit olunmamıştır.Bu nedenle haczin hukuk dışı yollardan kaldırılmasında ve aracın davacı 3.kişiye satışında davacı 3.kişinin danışığından söz edilemez.Anılan sebeplerle noter sözleşmesiyle araç mülkiyetini kazanan davacı 3.kişinin davasının kabulü gerekirken aksine düşüncelerle reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya (3.kişi) iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya (Alacaklı) yükletilmesine,13.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.