Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10229
Karar No: 2014/8228
Karar Tarihi: 17.12.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/10229 Esas 2014/8228 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/10229 E.  ,  2014/8228 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22/05/2013
    NUMARASI : 2011/769-2013/927

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının 07.12.2009 tarihinde müvekkili kooperatif üyeliğine kabul edildiğini ve üç üyeliğinin bulunduğunu, davalının 2009 ve 2010 tarihli genel kurul toplantılarında alınan kararlarla belirlenen aidat miktarlarına ilişkin olarak kısmi ödemeler yaptığını, kalan borcu için yapılan takibe davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin tek üyeliği olduğunu, tapuyu da tek parça halinde satın aldığını, taşınmazı satın aldıktan sonra üyeliğinin tek üyelik olarak kabulü için kooperatife dilekçe verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; somut olayda, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesinde salt ödeme ve benzeri nedenlere dayanarak borçlu olmadığını değil, davacı kooperatife tek üye olduğunu, bu sebeple talep edilen aidat bedellerinden sorumlu olmayacağını savunduğu, davacı kooperatifin davalının üç üyeliği bulunduğunu iddia ettiği, davalının borçlu olup olmadığı ve borcun miktarı, ortaklık statüsü belirlenerek yani davalının tek ödemeli ortak mı yoksa üç ödemeli ortak mı olduğunun tespitinden sonra belirleneceği, üyeliğinin statüsünde çekişme bulunan davalının hukuki durumunun belirlenmesine yönelik olan bu davanın salt malvarlığı hukukuna ilişkili bir dava kapsamında görülemeyeceğinden görev hususunun parasal değere göre belirlenmesinin de mümkün bulunmayacağı, çözümü üyelik statüsünün tespitine bağlı bu tür davanın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde görüleceğine dair bir düzenleme mevcut olmadığı, salt malvarlığı hukukuna dayalı olmayan işbu davaya bakmanın, davacının kooperatif olması sebebiyle, asıl görevli mahkeme olan Ticaret Mahkemesi"nin görevine girdiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
    Dava, 6762 sayılı TTK"nın yürürlükte olduğu 15.06.2011 tarihinde açılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 99. maddesinde, bu yasadan düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı kabul edilmişse de, bu dava, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari davalardan olmayıp, nispi ticari dava niteliğindedir.
    Öte yandan, karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"nın 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır ve aynı Kanun"un 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda, mahkemece, işbu davaya bakmanın asıl görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevine girdiğinin kabulü ile mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, nispi ticari dava niteliğindeki davada re"sen iş bölümünün çözümlenemeyeceği hususu gözardı edilerek Ticaret Mahkemesi"nin görevli olduğunun kabulü ve karar tarihinde yürürlükte bulunmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen 1086 sayılı HUMK"nın 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak hüküm fıkrasında “dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve mahkemenin görevsizliğine” ibarelerine yer verilmesi doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın, gerekçesi değiştirilmek ve hüküm fıkrasının 1 numaralı bendi hükümden çıkartılarak, yerine "6100 sayılı HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine" ibaresinin yazılması, 2. bentte yer alan ""Ticaret"" ibaresi çıkarılarak yerine ""Hukuk"" yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi