11. Ceza Dairesi 2017/15904 E. , 2020/2033 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi uyarınca reddine oy birliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü;
Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında, iddianamede sanık hakkında şahsi mükellefiyetle ilgili mi yoksa şirket mükellefiyeti ile ilgili mi dava açıldığı hususunda açıklık bulunmaması, sanığın …. Ltd. Şti’deki hissesini 2007 yılında kardeşi ...’ye devrettiğini, şirketle bir bağının kalmadığını, suça konu faturaların şirketteki hissesini devrettiği tarihten sonra düzenlenmiş olduğunu, bu nedenle sorumluluğunun olmadığını, sahte fatura düzenlemediğini savunması, sanık müdafinin 15/12/2014 havale tarihli temyiz dilekçesinde; duruşmada iddianame ve ekleri sanığa okunup açıklanmaması nedeniyle savunmanın iddianame ile uyumlu olmadığı, sanığın savunmasında kardeşi ile ortağı olduğu ve 2007 yılında hisselerini devrettiği ..., …. Ltd. Şti".nden bahsettiğini, davaya konu suçun hangi iş yeri ile ilgili olduğunu bilmediğini beyan etmesi, sanık hakkındaki soruşturma sonucu düzenlenen vergi tekniği ve vergi suçu raporlarında incelemenin sanığın şahsi mükellefiyetine ilişkin olduğunun anlaşılması, Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24/01/2011 tarihli iddianamesinin sanığın yetkilisi olduğu şirket ile ilgili düzenlenen faturaların sahte olduğundan bahsedildiği anlaşılmakla; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1- Davaya dayanak olan vergi tekniği ve vergi suçu raporları ile mütalaanın sanığın hangi mükellefiyet kaydına ilişkin olduğunun vergi dairesinden sorulması sonucuna göre sanığın yeniden savunmasının alınması, suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, faturaları kullanan … Ltd. Şti. ile KNS ….Ltd. Şti. yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıklarının sorulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları kullanan … Ltd. Şti. ile KNS ….Ltd. Şti."ne ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilerek faturayı düzenleyen şirket ile kullanan şirketlerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaları kullanan şirketi yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmak suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması, açılmış ise dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi, belgelerin onaylı örneklerinin dosya arasına konulması ve sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.