19. Hukuk Dairesi 2018/1563 E. , 2019/4374 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili , davalının icra takibine dayanak yaptığı kredi ve kredi kartı sözleşmesi altındaki imzanın davacıya ait olmadığını, davacının kimlik bilgilerini kullanarak adına sözleşme imzalayan dava dışı Ayhan Akın aleyhine kamu davası açıldığını, bu dosyadan alınan bilirkişi raporu ile sözleşmeler altındaki imzaların davacıya ait olmadığının tespit edilmesine rağmen davalının haksız ve kötü niyetli olarak davacı aleyhine takip yaptığını ileri sürerek, davacının, davalıya takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın açılmasına davacı bankanın sebebiyet vermediğini, davalının kötü niyetli olmadığını, ceza mahkemesindeki hüküm verilmeden önce davacı tarafından ibraname talep edilmiş olsa idi icra takibinden vazgeçilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece verilen davanın kabulü kararı, Dairemizin 21.3.2016 gün, 2015/16177 E. - 2016/4916 K. sayılı ilamı ile, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklandığı, dava tarihi itibariyle 6502 sayılı Kanun’un göreve ilişkin hükümlerinin dikkate alınması gerektiğinden davaya bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının kimlik bilgilerinin dava dışı Ayhan Akın tarafından kullanılarak kredi kartı çıkarıldığının ve davalı bankadan tüketici kredisi kullanıldığının mahkeme kararıyla sübut bulduğu, davalı bankanın belirtilen kamu davasına müdahil olarak kabul edildiği, kamu davası yargılamasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı asil adına çıkartılan kredi kartı ve tüketici kredisine dayanak sözleşme ve diğer belgeler altındaki imzanın davacı asile ait olmadığının ve dava dışı Ayhan Akın"a ait olduğunun tespit edildiği, buna rağmen, davalı alacaklı tarafından davacı asil aleyhine, genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davacı tarafça takibe süresi içinde itiraz edilmemesi sonucu icra takibinin kesinleştiği, davacının takibe konu edilen alacak yönünden davalıya borçlu olmadığı, davalı alacaklı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takip yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Hüküm fıkrasında “Davalı harçtan muaf olduğundan harç takdirine yer olmadığına,” denilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 5766 sayılı Kanunun 11. maddesinin (ç) bendi ile değişik 123. maddesindeki harç istisnası yurt dışında alınacak kredilerin geri dönüşümü ile ilgili işlemlerle sınırlı olarak uygulanmaktadır. Yeniden yapılandırma ile ilgili 4603 sayılı kanunda öngörülen muafiyetin ise T.C. ... Bankasının davacı olduğu davalarda uygulanabileceği, anılan yasa hükmü gereğidir. Davalı bankanın somut olayda harçtan muaf olduğuna ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı gibi tüketici de değildir. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan re"sen gözetilmesi gerekir. Kamu düzeni, aleyhe bozma yasağının istisnalarındandır. Bu itibarla Mahkemece davalının harçtan muaf olduğundan bahisle nispi karar harcına hükmetmemesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmişse de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sy. HMK "nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sy. HUMK "nun 5236 sayılı kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 4. bendinin son kısmında yer alan “...davalı harçtan muaf olduğundan harç takdirine yer olmadığına,” söz dizisinin çıkarılarak yerine "3.966,87 TL nispi karar harcının davalıdan tahsiline" sözlerinin eklenmesine, şeklinde değiştirilerek hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.