Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/23 Esas 2016/3158 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/23
Karar No: 2016/3158
Karar Tarihi: 09.03.2016

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/23 Esas 2016/3158 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir hırsızlık suçundan mahkum olan sanık hakkında, adli sicil kaydında bulunan önceki bir tekerrür hükümlülüğüne rağmen TCK'nın 58. maddesinin uygulanmamasından kaynaklı bir bozma nedeni olmadığına karar vermiştir. Ancak, mahkemenin sanığın savunma hakkının ihlal edildiği, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında ceza artırımı yapılmadığı, TCK'nın 53. maddesi uygulamasında yeni bir değerlendirmeye gidilmesi gerektiği ve çocuk koruma kanununa uygun bir inceleme yapılmadığı gerekçeleriyle hükümleri kısmen bozmuştur. Kanun maddeleri ise şunlardır:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 149. ve 150/1. maddeleri
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 37/2. maddesi
- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35/1. ve 3. maddeleri
- Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi.
17. Ceza Dairesi         2016/23 E.  ,  2016/3158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık ..."ın, adli sicil kaydında bulunan, ... Ağır Ceza Mahkemesi"nden verilme 2008/283 Esas, 2010/337 Karar sayılı 17.09.2015 tarihinde kesinleşmiş tekerrüre esas eski hükümlülüğü bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanık ..."ın 27.10.2015 günlü kararın da verildiği oturumda, “ Suçlamayı ve haklarımı anladım, hazır olan avukat vekilimdir, savunmamı avukatım ile birlikte yapacağım.” şeklindeki beyanına göre, sanığa müdafii tayin edilip savunma sırasında hazır bulundurulmadan hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 149 ve 150/1. maddesine aykırı davranılması,
    2-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın, müştekinin çalıştığı markete müşteri gibi girip kasasından ayrıldığı anda, yaş küçüklüğü itibariyle ceza sorumluluğu bulunmayan akrabaları..."a işaret etmeleri üzerine, çocuğun müştekinin kasasının altında bulunan bölümden cep telefonunu alması şeklinde gerçekleşen eylemde, sanıkların kusur yeteneği olmayan çocuğu suçun işlenmesinde araç olarak kullandıklarının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK 37/2. madde ve fıkrası gereğince sanık ve suça sürüklenen çocuğun cezalarında artırım yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    3-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı nazara alınarak, sanık ... yönüyle TCK"nın 53. maddesi ile ilgili uygulamanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    4-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakların korunmasına, 09.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.