Davacı, davalı işveren nezdinde 01.03.1994-31.12.2000 tarihleri arası geçen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, davalıya ait işyerinde 01.03.1994-31.12.2000 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne,01.03.1994-31.05.1997 tarihleri arası sürekli çalıştığının tesbitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ve değerlendirme ile varılmıştır. 506 sayılı Kanunun 79/10.maddesi hükmünce, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tesbiti istenilen hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde açılması gerekir. Davacının tesbitini istediği çalışmaların 01.03.1994-31.05.1997 tarihleri arasında geçtiği, Mahkemeye 22.03.2004 tarihinde başvurulduğu hizmetin geçtiği yılın sonu olan 31.12.1997 tarihinden, dava tarihine kadar hak düşürücü sürenin fazlasıyla geçtiği, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Öte yandan, davacının aynı işyerinde bu tarihten sonra çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeğide ortadadır. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınarak, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.