Davacı, davalı işveren nezdinde 1965-1968 ve 1972-1974 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı ile davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-5286 Sayılı Yasa ile Köy Hizmetleri Özel İdareye devredilmiştir.Karar başlığında Malatya İl Özel İdaresinin davalı olarak yazılması gerekirken yazılmaması H.U.M.K 388. maddesine aykırıdır. 2- Davacı, davalıya ait işyerinde 1965-1968 ve 1972-1974 yılları arasında hizmet akdine dayalı olarak mevsimlik çalıştığının tesbitini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır. Davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşuna aittir. Kamu kuruluşlarında, çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır.Nitekim, davacıya ait kimi çalışmaların resmi kayıtlara intikal ettirildiği de tartışmasızdır. Davacının çalışmalarına ilişkin belgelerin dosyada mevcut olup SSK ya yapılan bu bildirimler de ücret bordrolarına uygundur. Davacının daha fazla çalıştığına ilişkin kayıt ve belgeye rastlanmamıştır. Bunun dışında davacının, kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı kaldığı gereğince ve yeterince araştırma konusu yapılmamıştır. Davacının, anılan çalışmalarının, gerçekten olup olmadığını davalı kamu kuruluşu kayıt ve ücret bordrolarından saptamak, bu tür belgelerde noksanlık varsa, bunun nedenini araştırmak, giderek işveren kuruluşun davacı ile ilgili yetkili şef, amir, müdür gibi yetkili kişileri dinleyerek bir sonuca ulaşmak gerekirken, yetersiz tanık beyanlarına dayanarak karar vermek usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı ile davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.