Kasten yaralama suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 86/2-3-e (3 kez), 62 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 3000 Türk lirası adlî para cezası (üç kez) ile cezalandırılmalarına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2015 tarihli ve 2014/494 Esas, 2015/198 sayılı Kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 25.08.2015 tarih ve 2015/17339 – 55718 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 27.10.2015 tarih ve 2015/304693 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13/03/2014 tarihli iddianamede, müştekiler ..., ... ve ..."nun, 03/05/2013 tarihinde sanıklar tarafından yaralandıkları belirtilerek kamu davası açılmış ise de; müşteki ... ..."nun soruşturma sırasında alınan 03/05/2015 tarihli ifadesinde 02/05/2013 tarihinde akşam saatlerinde bir kısım sanıklar tarafından tehdit ve hakaret edildiği, sanık ... tarafından darp edildiği ve diğer sanıkların sopalarla kendisini yaralamaya çalıştıklarını beyan ettiği, bahse konu olaya ilişkin olarak delil yetersizliği gerekçesiyle savcılık tarafından ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tesis edildiği, diğer müştekilerin ifadesinde de iddianame konusu 03/05/3013 tarihli olay sırasında müşteki ... ..."nun bulunmadığı belirtilmesine karşın, sanıklar hakkında katılan ... ..."yu yaraladıkları gerekçesiyle mahkumiyet hükmü kurulmasında; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ... Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2015 tarihli ve 2014/494 Esas, 2015/198 sayılı Kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında katılan ... ..."yu yaralamaktan kurulan mahkumiyet hükümlerinin kaldırılmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, diğer kısımların aynen bırakılmasına; dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.