Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2014/27047 Esas 2015/2548 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/27047
Karar No: 2015/2548
Karar Tarihi: 17.02.2015

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2014/27047 Esas 2015/2548 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2014/27047 E.  ,  2015/2548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/05/2012
    NUMARASI : 2011/608-2012/328

    Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R –
    Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 221 sayılı Yasa gereğince 13.01.1963 tarihinde dava hakkının sona erdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Yapılan incelemede, dava konusu 22.05.1970 tarih 13 sıra nolu taşınmazın bulunduğu bölgede 1970 yılında yapılan kadastro tespiti ile 86 parsel numarasını aldığı ve davacının bu parselde 1/4 oranında paydaş yapıldığı, tapulama tutanağının itiraz edilmeksizin 28.12.1970 tarihinde kesinleştiği, sonrasında yapılan ifraz işlemleri sonucu oluşan 821 ve 822 parsel sayılı taşınmazlarda davacının 1/4 oranında paydaş olduğu anlaşılmaktadır.
    Dava konusu taşınmaza 1953 yılında el atıldığından bahisle 221 sayılı Yasada yazılı 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dava reddolunmuş ise de; 1970 yılında yapılan kadastro tespiti ile davacının bu taşınmazda paydaş yapıldığı ve tapu kaydı iptal ettirilmediği sürece davacının bedel tahsil davasını açması mümkün olup burada yeni parselle ilgili 221 sayılı Yasanın uygulama olanağı bulunmamaktadır
    Tüm bu nedenlerle, mahkemece işin esasına girilerek, mahallinde keşif yapılıp ifraz sonucu oluşan 821 ve 822 parsel sayılı taşınmazlara davalı idarece el atılıp atılmadığı araştırılarak, alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.