15. Hukuk Dairesi 2019/436 E. , 2019/5146 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar ... ve ... vekilleri tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ve davalı ... vekilleri Avukat ... ile Avukat... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 2014 yılı yerel seçimlerinde davacının afiş hazırlama, otobüs ve bina giydirme, kaplama, pankart, reklam hazırlama şeklindeki ve eser sözleşmesi kapsamında olduğu ileri sürülen işlerin yapılmış olup, bedelinin ödenmemesi sebebiyle yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalı ...’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı ...’ın diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı ile bu davalı arasında iddia edilen şekilde eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Ancak 31.03.2014 tarihinde Antalya ilinde yapılan yerel seçimlerde davalı
... büyükşehir belediye başkan adayı olup davacının yaptığı afiş, ilan, tanıtım materyalleri, araç kaplama, dijital baskı, seçim ofislerinin kaplamaları, pankart, afiş ve diğer reklam işlerinden yararlanan kendisi olduğundan akdî ilişki bulunmamakla birlikte davacının gerçekleştirdiği imalât bedelinden işin yapıldığı tarih ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 526. ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümlerine göre sorumludur. Sorumlu olacağı miktar da işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile yapımı bedeli olup bu bedel içinde KDV ve yüklenici kârı bulunacağından bunlar ayrıca eklenmeyecektir.
Bu durumda davalı ... yönünden, davacının gerçekleştirdiği iş ve imalâtların konusunda uzman bilirkişiden vekâletsiz iş görme hükümleri gereğince işin yapıldığı 2014 yılı mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli ile ilgili denetime elverişli ve gerekçeli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken bu davalı hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davalı ... ile ...’nın temyiz itirazlarına gelince;
3-2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun mali sorumluluk başlıklı 71. maddesi 2. fıkrasına göre siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat ve kademeler tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esasların merkez karar ve yönetim kurulunca kararlaştırılacağı, bu esaslara aykırı olarak siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden karar verilmediği ve sonradan onaylanmadıkça partinin teşkilat ve kademelerinin yaptıkları hizmet sözleşmeleri de dahil her türlü sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı, parti tüzel kişiliğinin hiçbir suretle sorumlu tutulamayacağı, bu takdirde sorumluluğun sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişilere ait olacağı hükmü getirilmiştir. Davacı tarafça önceden yazılı yetki ya da sonradan bir kararla sözleşmenin onaylandığı ileri sürülüp buna ilişkin hiçbir delil ibraz edilmediğinden davalı parti genel başkanlığının davacının gerçekleştirdiğini ileri sürdüğü iş ve imalât bedelinden sorumlu tutulması mümkün değildir.
Diğer davalı ... ile davacının, davalı parti genel merkezini bağlayıcı olmasa dahi imzaladıkları ya da sözlü de olsa kurdukları sözleşme ilişkisi bulunmadığı ve davacının yaptığı iş ve imalâttan da yararlanmadığından bu davalının davacının gerçekleştirdiği iş ve imalât bedelinden sorumlu tutulması mümkün bulunmamaktadır.
Bu durumda davalı ... ve ... hakkındaki davanın pasif husumet (taraf sıfatı) yokluğundan reddi yerine yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabulü de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Kararın belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalı ...’ın diğer temyiz itirazlarının reddine, diğer bentler uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2. bent gereğince davalı ..., 3. bende göre davalı ... ve ... yararına BOZULMASINA, 2.037,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalılara
verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan harcın temyiz eden davalı ..."a, 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan harcın temyiz eden davalı ..."na, 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan harcın temyiz eden davalı ..."e iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.