
Esas No: 2015/14762
Karar No: 2016/96
Karar Tarihi: 11.01.2016
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/14762 Esas 2016/96 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Sanık ... ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyizine yönelik yapılan incelemede;
Yargıtay 13. Ceza Dairesi"nin 17.03.2015 tarihli bozma ilâmına konu 14.11.2003 tarihli hükümde 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 35. maddelerine göre sanık hakkında sonuç olarak 1 yıl hapis cezası verildiği, bu hükmün sadece sanık müdafiinin temyizi üzerine bozulduğunun anlaşılması karşısında; sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının bulunduğu gözetilmeden, TCK"nın 151/1. maddesine göre 2000 TL. Adli para cezası verilerek bozmadan önceki cezadan daha fazla cezaya hükmolunması suretiyle CMUK"un 326/son maddesine aykırı davranılması hususunda kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği sonucuna varılmıştır.
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli 27905 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 2/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, sanık ..... müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
B- Sanık ...... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından kurulan hükümlerin temyizine yönelik yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 22.01.2013 günlü, 2012/1142 esas ve 2013/17 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, TCK"nın 119. maddesi kapsamında nitelikli işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu, CMK"nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğundan, uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı da gözetildiğinde; sanığın eylemi 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 116/2, 119/1-c maddelerine uyduğundan ve yapılan uygulamaya göre her durumda 5237 sayılı TCK’nın sanık lehine olması nedeniyle tebliğnamedeki bozma isteyen (1) numaralı görüşe iştirak edilmemiş, sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği tarih ve sürenin 5271 sayılı CMK"nın 232/2-d maddesine muhalefet edilerek gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi, mahallinde giderilebilir eksiklik olarak değerlendirilmiştir
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yargıtay 13. Ceza Dairesi"nin 17.03.2015 tarihli bozma ilâmına konu 14.11.2003 tarihli hükümde 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 35. maddelerine göre sanık hakkında sonuç olarak 1 yıl hapis cezası verildiği, bu hükmün sadece sanık müdafiinin temyizi üzerine bozulduğunun anlaşılması karşısında; sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının bulunduğu gözetilmeden, TCK"nın 142/1-b maddesine göre 1 yıl 8 ay hapis, 116/2, 119/1-c, maddesine göre 10 ay hapis cezası verilerek bozmadan önceki cezadan daha fazla cezaya hükmolunması suretiyle CMUK"un 326/son maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, CMUK"un 326/son maddesi gözetilerek sanık hakkındaki sonuç cezanın 1 yıl hapis cezası olarak düzeltilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.01.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.