8. Hukuk Dairesi 2013/2561 E. , 2014/3931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 21.05.2012 gün ve 13/28 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde ada ve parsel numaralarını belirttiği toplam 16 adet çaplı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalıların miras bırakanı..."nın mirasçıları ..., ... ve ... adlarına paylı olarak tespit ve tescillerinin yapıldığını, ne var ki taşınmazların kök miras bırakan 1994 yılında ölen ..."den kaldığını, vekil edenlerinin de kök murisin mirasçısı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında iptal ve müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi yöntemine uygun olarak tebliğ edilmiş, duruşmaya katılan davalılar ayrı ayrı kök murisin ölümünden sonra dava konusu taşınmazların paylaşıldığını, taksimde bu taşınmazların kendilerine isabet ettiğini, açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, tüm mirasçıların katılımıyla taksim yapıldığından ve taksimle nizalı yerlerin davalılara isabet ettiği belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle bozma istekli olarak temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; dava konusu parsellere ilişkin kadastro tutanaklarının onaylı fotokopileri ile tapu kayıtları getirilmiştir. Keşif yapılmış resen belirlenen mahalli bilirkişi keşfi yapılan dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi İdris"den kaldığını ve yapılan taksimle davalılara özgülendiğini söylemişlerdir. Oturumlarda dinlenen davalı tanıkları da aynı mealde beyanda bulunmuşlardır. Davacı tarafa tanıklarını bildirmesi için mahkemece süre ve imkan tanınmasına rağmen süresinde ve sonrasında tanık bildirilmemiştir. Ne var ki, yargılama sırasında davalılardan ... ve ... pay dışı oldukları dava konusu ... ada ... nolu parselle ilgili olarak davayı kabul ettiklerini söylemişlerdir. Açıklanan olgular tarafların ve Mahkeme"nin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, tarafların dip murisinden miras yoluyla kalan taşınmazların taksime tabi tutulup tutulmadığı ve duruşmada dinlenen kabul beyanında bulunan kişilerin bu beyanlarına itibar edilip edilmeyeceğinde toplanmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, kural olarak taksim olgusunun yazılı olarak ispatlanması gerekir. Ne var ki, mirasçılar arasındaki bu taksimin tanıkla ispat edilmesine engel bir durumda yoktur. Somut olayda, davacı tarafa süre ve imkan tanınmasına rağmen tanık ve delillerini sunmamıştır. Buna karşılık davalı tanıkları ve yerel bilirkişi taksimin yapıldığını söylemiştir. Bu durumda taksimin yapıldığının kabulü gerekir. Bundan ayrı, kabul beyanı elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda yasanın aradığı şekilde elbirliği mülkiyeti çözülmediği sürece hemen sonuç doğurmaz. Ancak, eldeki davada kabul beyanında bulunan davalılardan ... ve ... için dava konusu ... ada ... nolu parselde 1/20"şer paylarına hasren beyanları bağlayıcıdır. Bu paylar üzerinden kabul kararı verilmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca, davacılar vekilinin dava konusu diğer ... adet parselle ilgili tüm ... ada ... parselle ilgili sair temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme hükmünün aşağıdaki kısım dışında kalan bölümünün ONANMASINA, Ancak, ... ada ... parseldeki davalılar ... ve ... paylarına ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerekirken bu kişilerin kabul beyanları ve bu parselin paylı mülkiyet olduğu durumu gözardı edilerek red kararı verilmesi isabetsiz olmuştur.
Davacılar vekilinin buna ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün ... ada ... parseldeki kabul beyanında bulunan ... ve ... payları yönünden 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.