KARAR

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna teşebbüsten sanık ...’ın yapılan yargılanması sonunda; ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkümiyetine dair, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18.02.2009 gün ve 2008/190 Esas, 2009/18 Karar sayılı re"sen de temyize tabi hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi katılan vekili, sanık ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz dilekçesini tutuklu bulunduğu infaz kurumu idaresi yoluyla mahkemeye göndermek zorunda bulunan sanığın bu dilekçeyi bizzat hakime ibraz ederek havale ettirme imkanının bulunmadığı, sanık ..."ın yüzüne karşı 18.02.2009 tarihinde verilen hükmü tutuklu bulunduğu infaz kurumundan 24.02.2009 tarihli dilekçe ve infaz kurumunun aynı tarihli havalesi ile temyiz ettiği, infaz kurumundan dilekçenin kayıt altına alındığı tarihten hakim havalesinin yapıldığı 26.02.2009 tarihine kadar geçen sürenin sanığın kusuru olmaksızın geçirildiği ve bu nedenle infaz kurumunca yapılan havale tarihinin esas alınması gerektiği anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz isteminin reddine ilişkin görüşüne iştirak edilmeyerek ve sanığın temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
Suç niteliğine etkisi bakımından mağdurun onaylı nüfus kaydı getirtilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Çocuk cerrahi uzmanı tarafından tanzim olunan 25.02.2008 tarihli raporda belirtilen minimal ekimoz ile iyileşmekte olan ve iyileşmiş fissürlerin anüse organ sokma olmaksızın cinsel organın anüse tazyiki ile gerçekleşip gerçekleşemeyeceği ve mevcut bulguların fiili livata suçuna karine olup olmayacağı hususunda Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan görüş sorulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
4810 sayılı Yasayla değişik 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu"nun 7/f ve 23/B maddeleri gereğince usulüne uygun teşekkül etmeyen İhtisas Kurulu raporuna dayanılarak karar verilmesi, .../...
-2-
Sanığın İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.11.1999 gün, 1998/70 Esas ve 1999/405 Karar sayılı ilamı ile 15 yıl 10 ay 20 gün hapis cezasına ilişkin hükümlülüğünün TCK. 58. madde uyarınca tekerrüre esas olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekili, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden re"sen de temyize tabi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Aslı Gibidir. BAŞKAN
Yz.İş.Müdürü

...