19. Hukuk Dairesi 2013/19404 E. , 2014/4743 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2011/67-2013/143
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 12.06.2003 tarihinde akdolunan sözleşme ile müvekkilince davalıdan opsiyonel ekipmanları ile 105.000,00 Euro bedel karşılığı makine satın alındığını, 11.000 Euro"nun peşin ödenip, kalanı için senetler verildiğini, makinenin montajından sonra sık sık arıza yaparak müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilince keşide olunan 24.11.2004 tarihli ihtarnameyle sözleşmenin, makinenin ayıplı olması nedeniyle feshedildiğini, makinenin teslim alınması ve ödenenin iadesi ile zararın tazminin istendiğini, ihtarın tebliğinden sonra davalı şirket yetkililerinin 15.12.2014 tarihli tutanak ile ayıplı makineyi davacıdan aldıklarını, dava konusu sözleşmenin feshine, sözleşme gereği davalıya ödenmiş olan 11.000 Euro"nun iadesine, sözleşme gereği düzenlenip davalıya verilen senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tesbitine, senetlerin iptaline ve iadesine, davalının ediminin ayıplı olmasından kaynaklanan 20.000,00 YTL zararın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; sözleşmeye konu makinenin çalışır vaziyette davacıya teslim edildiğini, rutin bakımları, kullanıcı hatasından kaynaklanan arızaların ücretsiz işçilik ve yedek parça temini suretiyle giderildiğini, makinanın 15.12.2004 tarihine kadar davacı yedinde kaldığı halde davacının satış bedelini ödemekle sıkıntıya düşmesi üzerine ve onun talebi ile makinanın 15.12.2004 tarihinde protokolle iade alındığını, makinenin davacıda kaldığı sürenin bedeli olmak üzere davacının o ana kadar ki ödemelerinin davalıda kalması ve ayrıca 10.000 Euro daha ödemesi hususunda anlaşma sağlandığını, davacının 11.000 Euro ödemesi olmadığını makinenin üretimden kaynaklanan bir hatası da bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacıya satılan ve bir yılı aşkın süre sonra eksiksiz, çalışır vaziyette geri alınan makinenin ayıplı olduğu yönünde mevcut bir delil bulunmadığı, davacının iade ve zarar tazmini istemlerinin yerinde olmadığı, davacının satım sözleşmesini fesihte haksız bulunduğu ve böylece menfi tespit isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2007/10371 E. 2008/4941 K. sayılı 08.05.2008 tarihli ilamıyla taraflar arasındaki sözleşmenin davacı yanca haksız olarak feshedildiği saptandığı gibi, tarafların imzasını taşıyan tutanak karşılığında makinenin davalıya iade edildiğinin belirlendiği bu durumda davacının sözleşmede peşin ödeme olarak gösterilen bedelin iadesini isteyebilir ise de davalı tarafın makinenin bir yıl süreyle davacı kullanımında kaldığı savunulmuş olduğundan bu savunma üzerinde durulup davacının talep edebileceği miktarın belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gibi, öte yandan davacının davaya konu senetler yönünden İİK 72. maddesi uyarınca menfi tesbit isteminde de bulunduğu, sözleşme feshedildiğine göre bu sözleşme gereğince verildiği tartışmasız olan senetler yönünden menfi tesbit hükmü kurulmamasında da isabet görülmediğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalı şirketten 11.000 Euro talepte bulunmuş ise de ihtilafa konu makinenin yedinde kaldığı süre için makinden elde edilen kazanç 20.966,44 TL olarak tesbit edilmiş olup, yedinde bulunan sürede elde ettiği gelirin iadesinin istediği ödemeden fazla olduğu, davacının kazancına konu meblağın mahsubu sonucu alacağı kalmadığı gibi sözleşme feshedilmiş olduğundan davacı yanın vermiş bulunduğu senetler nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının anlaşıldığı ve davacının ayıp iddiasından dolayı zarara uğradığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, davacının 11.000 Euro tutarındaki iade talebinin reddine, davalıya teslim etmiş bulunduğu senetler nedeniyle menfi tespit isteminin kabulüne ve bu senetler nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tesbitine, ayıp iddiası nedeniyle fazlaya dair haklarını saklı tutarak talep ettiği 20.000 TL zarar isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Hükme esas alınan bilirkişi ek raporu kapsamında hesap edilen kazanç miktarı içerisinde elektrik, su, vergi, kira, çalışan personel gideri vb. kalemler de bulunduğu belirtildiği halde, bunların hesaplanan tutardan düşülmediği görülmüş olup, davacı tarafın bu konudaki itirazlarının değerlendirilmemiş olması isabetsiz bulunmuştur.
3- Mahkemece bonolar nedeniyle davacı yanın borçlu bulunmadığının tesbitine karar verildiği halde kabul edilen bu kısım yönünden karar ve ilam harcına hükmedilmemiş olması ve bu bağlamda davacı yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.