Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanık ... hakkında kurulan beraat ve düşme hükümlerinin temyiz incelemesinde, Sanık müdafiinin temyizinin vekalet ücretine hasredilmesi, sanık hakkında yargılandığı aynı davada tehdit suçundan beraat, hakaret suçundan ise düşme kararı verilmiş olması karşısında, sanık müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, beraat kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesinde kanuna aykırılık görülmemiştir. Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik, o yer Cumhuriyet savcısı ile vekalet ücretine yönelik sanık müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında kurulan beraat ve düşme hükümlerinin temyizine gelince; UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanık ..."nın hükümden sonra 26/03/2019 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak sonucuna göre sanığın öldüğünün tespit edilmesi halinde, sanık hakkındaki kamu davalarının 5237 sayılı TCK.nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş olup, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.