19. Hukuk Dairesi 2018/2203 E. , 2019/4365 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 01.01.2009 tarihinden itibaren bulunan tek satıcılık sözleşmesi uyarınca davalı şirket tarafından sözleşmenin haksız olarak fesh edilmesine kadar geçen sürede sözleşmelerin yenilenmesi suretiyle kesintisiz olarak davalı şirketin münhasır yetki verdiği bölgelerde malların tanıtımının ve satışının davacı şirket tarafından gerçekleştiğini, davacı şirket tarafından bu süre içerisinde yıllık cirolar göz önüne alındığında bir önceki yıla göre sürekli artan bir ciro ile davalı şirketin mallarının tanıtımı yapılarak her yıl artan müşteri çevresinin oluşturulduğunu, en son imzalanan sözleşmenin 30.11.2013 tarihinde sona ermesine rağmen, davalı şirketin fiili hareketleri ile TTK.nun 121 nci maddesi uyarınca davalı şirketin ihtarnameye verdiği cevapta da kabul ettiği üzere belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmesine rağmen, bu süre zarfında iş konusu davacı şirketle aynı olan...Sağlık Hizmetleri Cih. Teks. San. ve Tic.Ltd. Şti ile anlaşmak suretiyle devam eden münhasır bölgede satış imkanı sağlayan sözleşmeyi ihlal etmek suretiyle mezkur şirket üzerinden sözleşmenin haksız olarak feshedildiği tarihe kadar satış yaptığını, sözleşmeyi fesih ile sona erdiren tarafın, hukuki bir menfaatinin olmaması, çelişkili davranışlarda bulunması, karşı tarafa zarar verme kastı gibi durumlarda, fesih hakkının kötüye kullanıldığının kabul edilmesinin gerektiğini, somut olayda T.T.K nın 122 nci maddesinde yer alan denkleştirme tazminatı koşullarının hepsinin gerçekleştiğini ileri sürerek dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla denkleştirme tazminatı (Portföy) için şimdilik 10.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının uzun yıllardan beri sahip olduğu müşteri çevresine daha nitelikli hizmet sunmak adına davacı bayi gibi bir çok bayi ile bayilik sözleşmeleri imzaladığını, davacının denkleştirme tazminatı talep edebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede münhasırlık yetkisinin verilmesinin zorunlu olduğunu, taraflar arasında imzalanan iki bayilik sözleşmesinde de davacı bayiye münhasırlık yetkisi tanınmadığını, sözleşmenin bayinin görevleri başlıklı 3.4. maddesinde; "..."ın direkt olarak veya başka bayiler ile satış yaptığı müşterilere satış yapamaz, "hükmü ile 3.5 maddesinde; "bayinin ödemelerde temerrüte düşmesi halinde ... pazarı kaybetmemek için bayinin satış yaptığı müşterilerine direkt veya başka bayiler ile ürün verebilecektir. " hükmünün yer aldığını, ayrıca sözleşmenin 6. maddesinde ..."ın ulusal uluslararası zincir gerekse bazı münferit müşterilere direkt satışlar yaptığının açıkça kabul edildiğini, bu durumun haksız rekabet oluşturmayacağının kararlaştırıldığını bu nedenle davacıya münhasır yetki verildiğinden bahsedilemeyeceğini, ayrıca bayinin denkleştirme talep edebilmesi için davalı şirket tarafından, sözleşmenin bayinin kusuru sebebiyle feshedilmemiş olmasının gerektiğini, somut olayda davacının sözleşmenin haklı sebeple feshine sebep olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, sözleşmenin açıkça bayilik sözleşmesi olduğunun belirtilmiş olduğu, sözleşmenin birçok maddesinde de davacıya tanınan bölgede gerek davalının bizzat gerekse başka bayileri vasıtasıyla satış yapabileceğinin düzenlenmesi nedeniyle taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.