6. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/5965 Karar No: 2015/1516 Karar Tarihi: 18.02.2015
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/5965 Esas 2015/1516 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden çıkan bir alacak davasıyla ilgili karar temyiz edilmiştir. Ancak yapılan tebligat işlemi usulsüz sayılmıştır, çünkü tebligat mazbatasındaki adresin \"adres kayıt sistemi\"nde belirtilen adres ile aynı olup olmadığı tebliğ memuru tarafından yazılmamıştır. Ayrıca, komşunun imzasından imtina ettiği ama kapı numarası gibi bir bilginin olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle dosya geri çevrilmiş ve konuyla ilgili kanun maddeleri şöyledir: Tebligat Kanunu'nun 20-21.maddeleri ve Tüzük'ün 28.maddesi; Tebligat Kanunu'nun değişik 21/2.maddesi ve 6099 sayılı Kanun'un ilave edilen fıkrası.
6. Hukuk Dairesi 2014/5965 E. , 2015/1516 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 30/01/2014 NUMARASI : 2011/43-2014/72
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tebligat Kanununun 20-21 ve Tüzüğün 28.maddesine göre muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir. Öte yandan Tebligat Kanununun 21.maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere bir fıkra ilave edilmesine ilişkin 6099 sayılı Kanun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup maddeye ilave edilen bu fıkra hükmüne göre gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı öngörülmüştür. Ne var ki tebliğ işleminin Tebligat Kanununun değişik 21/2.maddesinde belirtilen bu usule uygun olup olmadığının denetlenmesi bakımından tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde belirtilen adres ile aynı olup olmadığının tebligat memurunca tebliğ zarfına yazılması zorunludur. Olayımızda, davalı İ.. O.."ye hükmün Tebligat Yasasının 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmişse de tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda tebliğ işleminin Tebligat yasasının değişik 21/2.maddesinde belirtilen usule uygun olduğu düşünülemez. Öte yandan, komşunun ad ve imzadan imtina ettiği şerh edilmiş ise de komşuyu tespite yarayabilecek kapı nosu gibi bir ibareye de yer verilmediğinden Tebligat Kanunu"nun 21/1.maddesinde belirtilen usule de uyulmamıştır. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olup, mahkemece hükmün adı geçen davalıya yöntemine uygun tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi ve bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.