11. Hukuk Dairesi 2015/9309 E. , 2016/6929 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
VEKİLİ : AV. ...
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
VEKİLİ : AV. ...
ASIL DAVADA
FER"İ MÜDAHİL : ...
VEKİLİ : AV. ...
BİRLEŞEN DAVA : .... 22. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2014/64 ESAS
Taraflar arasında görülen davada ....18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.11.2014 tarih ve 2014/42-2014/349 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... Bank A.Ş. ve fer"i müdahil .... vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... Kalkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, davacının 26/11/1999 tarihinde 70.000 DEM"yi ... .... Şubesi"ne %26 akdi faiz üzerinden vadeli hesaba yatırdığını, 1 yıllık vadenin sona ermesinden sonra davalı bankanın akdi feshetmediğini, bu nedenle akdin aynı hükümlerle bugüne kadar devam ettiğini, davalı bankanın hesabın açıldığı tarihten bu yana işleyecek akdi faiziyle birlikte yatırılan mevduatı müvekkiline ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL"nin hesap açma tarihinden bu yana işleyecek %26 oranındaki akdi faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise, kısmi dava şeklinde açılan davada haklarını saklı tututuklarını belirterek 70.000 DEM"in paranın vadeli hesaba yatırıldığı 26/11/1999 tarihinden itibaren vade sonu olan 02/07/2000 tarihine kadar %26 akdi faizi ile DEM"in Euro"ya dönüşüm tarihine kadar DEM"in Euro"ya dönüşüm tarihinden itibaren Euro olarak 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davada zamanaşımı def"inde bulunmuş, davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili banka ile hesabın açıldığı ... Off Shore Ltd."nin farklı tüzel kişilikler olması nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil .... vekili, asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur..
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; benimsenen bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; ... yöneticilerinin eylemlerinin banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık olarak kabul edilerek banka yöneticilerinin nitelikli zimmet suçundan ceza aldıkları, mevduat sahiplerinin sözkonusu uygulamada ... ile havale ve inançlı işlem ilişkisi içersine girdikleri, bankanın görünüşte havale yaptıran mevduat sahiplerine karşı, mevduat kabul etmiş gibi sorumlu olduğu, BK"nın 390. maddesine göre vekil konumundaki bankanın görevini özenle yapmak ve müvekkilinin menfaatlerini korumak zorunda olduğu, öte yandan ... çalışanlarının davacıya ait paranın offshore hesabına nakline sebep olmaları nedeniyle bankanın davacıya karşı BK"nın 41. ve 55. maddeleri ile TTK"nın 336. maddesi uyarıncada sorumlu oldukları, ..."ı (....) satın alan İng Bank" ın sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile, 1.000,00 TL nin 26/11/1999 tarihinden itibaren %26 akti faiz oranı aşılmamak koşulu ile değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile, 35.380,43 EURO "nun 02/07/2000 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a.maddesine göre işletilecek EURO faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı .... Bank A.Ş. ve fer"i müdahil ... vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı ... vekili ve Fer"i müdahil ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkemece asıl davada verilen kararın onanması gerekmiştir.
2- Dava, davacı tarafından banka hesabına yatırılan paranın off-shore hesabına aktarıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Zaman itibariyle dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı BK"nın 83. maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu şekilde talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek borcun yabancı para olarak aynen ifasını istemesi mümkün değildir. Somut olayda da, davacı taraf asıl davada tercih hakkını kullanmış ve borcun Türk Lirası üzerinden ödenmesini istemiş, birleşen davada ise alacağın yabancı para üzerinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. O halde, mahkemece davacının, alacağın Türk Lirası üzerinden ödenmesi yönündeki tercihinden dönüp yabancı para üzerinden tahsil isteyemeyeceği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken birleşen dava yönünden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre birleşen dava yönünden davalı ve fer"i müdahil ... vekillerinin faize yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı ... vekili ve Fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan asıl davaya ilişkin kararın ONANMASINA, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle birleşen davaya ilişkin hükmün davalı ve fer"i müdahil ... yararına re"sen BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil .... vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada davalı .... Bank A.Ş."ye iadesine, asıl davada fer"i müdahil TMSF"den harç alınmasına mahal olmadığına, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.