22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/245 Karar No: 2018/26619 Karar Tarihi: 10.12.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/245 Esas 2018/26619 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/245 E. , 2018/26619 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... ve ... Hizmetlere Temizlik Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalının Cevabının Özeti: Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davalılar ... ve ... Hizmetlere Temizlik Ltd. Şti. Sosyal Hizmetler vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında fazla çalışma alacakları uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır. Söz konusu alacaklara dair iddianın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, talep edilen ihtilaf konusu işçilik alacaklarının bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma yapıp yapmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda davacının... Radyosunda çalıştığı döneme ilişkin yapılan hesaplamaya esas alınan tanıkların beyanlarından hangi dönem nerede çalıştıkları anlaşılmamaktadır. Mahkemece davalı kurumdan tanıkların davalı kuruma ait yerlerden hangi dönemler arası nerede çalıştıkları sorulmak, gerekirse tanıklar yeniden dinlenmek sureti ile tanıkların çalışma yerleri ve çalışma dönemleri açık bir şekilde belirlendikten sonra, tanık beyanlarının değerlendirilmesi ile davacının ... Radyosunda çalıştığı döneme ilişkin fazla mesai cüreti alacağı olup olmadığına karar verilmelidir. 3-Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatını hak edip etmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davalı Kurumca davacının 07.06.2014, 09.06.2014, 10.06.2014 tarihlerinde iş yerine gelmediğine ilişkin tutanaklar sunulduğu görülmekle, Mahkemece tutanak tanıkları dinlenerek ve davacının işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri Sosyal Güvenlik Kurumundan temin edilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.