Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/5278 Esas 2008/7249 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/5278
Karar No: 2008/7249
Karar Tarihi: 06.05.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/5278 Esas 2008/7249 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/5278 E.  ,  2008/7249 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/12/2007
    NUMARASI : 2006/431-2007/1158

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine  karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 
    Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. 
     Davacı 3.kişi borçlu  adına trafikte kayıtlı aracı 05.11.2004 tarihinde noterde düzenlenen satış senedi ile satın almıştır.İcra Müdürlüğünün haciz yazısı aracın trafik kaydına  29.12.2004  tarihinde işlenmiştir. Davacı bu aracı satın alırken trafikte haciz (veya tedbir) kaydı bulunmadığından 2918 sayılı Trafik yasası uyarınca aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunu kabulü gerekir.Araç üzerinde bu satıştan önce, kaldırılmış olan  hacizlerin varlığı ,davalı alacaklının danışıklılık iddiasının ispatına yeterli olmadığı gibi  alacaklının takibinden önce davacı tarafından konulan hacizde  satış işleminin danışıklı olduğunu göstermez.
    Öte yandan İİK’nun 97/17 maddesi uyarınca icra mahkemesinde ancak  karşılık dava olarak açılan Tasarrufun İptali davasının görülmesi mümkündür.
    Somut olayda ,davalı alacaklı tarafından usulüne uygun olarak karşılık dava olarak açılmış bir Tasarrufun İptali davası bulunmadığı halde, davacının  danışıklı işlemin varlığı yönündeki iddiası yanlış değerlendirilerek mahkemece tasarrufun iptali davası  varmış gibi inceleme yapılarak sonuçta borçlu ile davacı arasında tasarrufun iptaline karar verilmesi de hatalıdır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan,kötü niyeti kanıtlanmayan  3.kişinin davasının kabulü gerekirken, dosyadaki bilgi ve belgelere uygun düşmeyen gerekçelerle reddi ile tasarrufun iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O halde davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.        
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. 
     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.