5. Ceza Dairesi Esas No: 2009/12979 Karar No: 2010/567 Karar Tarihi: 02.02.2010
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2009/12979 Esas 2010/567 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2009/12979 E. , 2010/567 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna teşebbüsten sanık ...’ın yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkümiyetine dair, ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13.04.2009 gün ve 2008/120 Esas, 2009/125 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Mağdurenin duruşmadaki ifadesinin tanık sıfatıyla alınmamış olması ve ifadenin alındığı 10.11.2008 tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş olduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamede mağdurenin uzman kişi bulundurulmadan dinlendiği yönündeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Mağdurenin yargılamanın tüm aşamalarında özde değişmeyen anlatımları, mağdure hakkında tanzim olunan doktor raporları ve dosya kapsamına göre sanığın eylemlerinin sürdüğü yaklaşık 10 yıllık zaman boyunca organ sokma kastıyla hareket etmediği, eylemlerine organ sokma amacıyla başlaması halinde eylemini tamamlayamaması için engel hiçbir neden bulunmadığı gibi sanığın en son eyleminin de mağdurenin anüsüne cinsel organı ile baskı yapmakla yetinmek ve sonrasında eylemini kendi isteği ile tamamlamadan bırakmak şeklinde ortaya çıktığı, sanığın organ sokma kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmadığı nazara alınarak eylemlerinin bir bütün halinde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi, 4810 sayılı Yasayla değişik 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 7/f ve 23/B maddeleri gereği usulüne uygun teşekkül etmeyen İhtisas Kurulu raporuna dayanılarak karar verilmesi, .../...
-2- Kabule göre de; TCK.nun 61/5. maddesindeki sıralamaya uygun olarak; TCK. 103/2, 103/3, 103/4, 35 ve 103/6. maddeleri uygulandıktan sonra, TCK.103/6. maddedeki suçun ağırlaşmış halinin teselsül edemeyeceği ve zincirleme biçimde gerçekleşen eylemlerin 103/6. maddeden önceki eylemler olması nazara alınıp 103/2, 103/3, 103/4 ve 35. maddeler ile belirlenen ceza üzerinden TCK.nun 43. maddesi uyarınca yarı oranında artırım yapılarak elde edilen tutarın 103/6. maddesi ile belirlenen cezaya eklenerek sonuç cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.