Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7620
Karar No: 2014/8171
Karar Tarihi: 16.12.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/7620 Esas 2014/8171 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/7620 E.  ,  2014/8171 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 46. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 13/06/2013
    NUMARASI : 2011/193-2013/141

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmasız, katılma yoluyla davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. S.. K.. ile davalı vekili Av. H.. S.."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, davalının içinde yer aldığı D. Holding A.Ş. bünyesindeki tüm şirketlerin ithalat, ihracat ve sair tüm iş ve işlemleriyle ilgili her türlü gümrük müşavirliği hizmetlerinin 1985 yılından beri davacı şirket tarafından sürdürüldüğünü, en son 01.01.2010 tarihinden 31.12.2010 tarihine kadar geçerli olmak üzere davalı şirketin de içinde bulunduğu holding bünyesindeki tüm şirketler adına vekaletnameler çıkarılarak davacı şirkete teslim edilmesine rağmen davalının 31.05.2010 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, 2010 yılı Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin toplam 226.309,84 TL tutarındaki 8 adet farklı fatura bedellerinin ödenmediğini, cari hesaptan kaynaklanan 116.294,02 TL alacağın bulunduğunu, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle kalan 7 aylık süre için kazanç kaybı nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL zararının olduğunu ileri sürerek, toplam 352.603,86 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi olmadığını, gümrükte yapılması gereken bir işi söz konusu olduğunda, vekaletnamelere dayalı olarak davacının gümrük işlemlerini yaptığını ve tüm fatura bedellerinin ödendiğini, kazanç kaybının söz konusu olmadığını, davacının 2010 yılında asgari ücret tarifesinin altında fatura kestiğine ilişkin iddiasının hukuki dayanağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 211.969,72 TL alacaklı olduğu, bu alacağın 01.07.2010 tarihli virman işlemi ile davalı tarafından tek yanlı olarak D.Holding bünyesindeki D.Demir Çelik Endüstri Ticaret A.Ş."ye devredildiği, davalının iş bu işlemine davacının muvafakat ve onayı olduğunun ispat edilemediğinden, davacının davalıdan cari hesap alacağı olarak, daha önce verilen hizmet karşılığında, 211.969,72 TL alacağının bulunduğu, bu alacaktan davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı ödeme dekontuna bağlı miktarın düşülmesi sonucu 205.969,72 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, bu talebin kabulüne, diğer taleplerin ispat edilememesi nedeniyle, reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Davadaki istek kalemlerinden biri, taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemi olup, mahkemece bu talebin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de , davalı vekili dava konusu alacağı taraflar arasında teamül haline gelmiş uygulama gereğince dava dışı D. Demir Çelik Endüstrisi ve Tic. A.Ş’e virman edilerek mahsuplaşmanın yapıldığını ve bu nedenle borçlu olmadığını, nitekim davacının dava dışı olan bu şirket aleyhine açtığı İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/275 esas sayılı dava dosyasında, D. Demir Çelik Endüstrisi ve Tic. A.Ş’nin karşı davacı olduğunu ve karşı davada davacının alacağı tespit edilirken bu alacağın davacıya ödenmiş olduğu kabul edilerek alacağın tespit edildiğini, bu talebin kabulü halinde davacının bu alacağı mükerrer tahsil etmiş olacağını savunmuş ve yargılama sırasında belirtilen dosyada alınan bilirkişi raporu da dosyaya sunulmuş, mahkemece bu savunma üzerinde durulmadan ve belirtilen dava dosyası incelenmeden karar verilmiştir.
    Diğer istek kalemlerinden birisi de vekalet akdinin süresinden önce sona erdirilmesi nedeniyle doğan zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece bu talebin reddine karar verilmiş ise de, TBK’nın 512. maddesi gereğince, uygun olmayan zamanda sözleşmeyi sona erdiren taraf, diğerinin bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olup, mahkemece davacının doğan zararının bulunup bulunmadığı ile ilgili davacı delilleri toplanmadan ve bir inceleme yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmiştir.
    Yukarıda izah edilen sebeplerle, belirtilen hususlar nazara alınarak, mahkemece, İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/275 sayılı dava dosyası incelenerek ve sonucuna göre cari hesap alacağı ile ilgili bir karar verilmesi, vekalet akdinin süresinden önce sona erdirilmesi nedeniyle davacının doğan zararının bulunup bulunmadığı yönünden deliller toplanarak ve gerekirse bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak bir hükme varılması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Kabule göre de, davalı vekili, taraflar arasındaki cari hesap nedeniyle davacıya 211.969,72 TL borçlu olduğunu kabul etmiş olmasına rağmen mahkemece bu miktarın 205.969,72 TL olarak kabul edilerek hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi