7. Ceza Dairesi 2014/13247 E. , 2015/10474 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasa"ya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere ve iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanığın mahkumiyet hükmüne yönelik temyizine göre yapılan incelemede;
TCK"nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, 1.fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın hükümden çıkartılarak yerine "Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/l-a,b,d,e bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya; 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ifadesinin eklenmesi, diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Nakil aracına yönelik yapılan incelemede ise;
Dava konusu eşyanın, nakil aracının taşıma yüküne göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğunun anlaşılması ayrıca sanığın ve malen sorumlunun aracın sanık tarafından olaydan önce satın alındığı yönündeki kabulü karşısında, müsadere koşulları bulunan nakil aracının müsaderesi yerine yazılı şekilde iadesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.02.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Muhalif
KARŞI OY
Yürürlükte bulunan CMUK"nın 326. maddesinin 4.fıkrası "hükmün yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291.maddede (CMK"nın 262 mad.) gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hükmün, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezada daha ağır olamaz" kuralını amirdir.
Somut olayda,
Hüküm yalnız sanık tarafından temyiz edilmiştir. Aleyhe temyiz yoktur.
Temyiz incelemesi sonucunda;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine dair kararın bozulmasına karar verilmiştir.
CMUK"nın 326. maddesinin son fıkrasında düzenlenen cezanın aleyhe değiştirilmemesi kuralı geniş ve sanık lehine yorumlanmalıdır. Buradaki cezadan maksat, önceki hükümden ağır hukuksal sonuçlar doğuracak yaptırımın uygulanmamasıdır.
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesi yerine, müsaderesine karar verilmesi sanığın aleyhine olup, neticesi itibariyle ceza gibi sonuç doğurucu niteliktedir.
Sanık bakımından aleyhe temyiz olmadığından, aleyhe değiştirmeme yasağı kapsamı içinde düşünülmelidir.
Bu kuralın öğretide kabul gören diğer bir amacı da, sanığın temyizden korkmamasının sağlanmasıdır. Sanık temyiz yolunda bulunduğunda, karar aleyhine bozulacağından korkarsa, bu durum kişilerin hak arama özgürlüğü önünde set teşkil eder. Bu da hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz. Hatalı karar sanık tarafından temyiz edildiği, aleyhe temyiz olmadığı takdirde sanığın temyizi olmasaydı nasıl kesinleşecekse ondan daha ağır sonuçlar doğuracak şekilde bozma sonrası bir karar verilmemelidir.
Açıklanan nedenlerle; yerel mahkeme hükmünün eleştirilerek onanması gerektiğini düşündüğümden, sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.