Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2290
Karar No: 2021/6473
Karar Tarihi: 18.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/2290 Esas 2021/6473 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/2290 E.  ,  2021/6473 K.

    "İçtihat Metni"


    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 16/09/1998-30/09/2015 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığını, müvekkiline bu çalışma döneminde sürekli fazla çalışma yaptırıldığını, ayrıca müvekkilinin genel tatil ve hafta tatilleri kullandırılmadan çalıştırıldığını, kendisine fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini beyan ederek davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkili şirketten fazla çalışma alacağının bulunmadığını, çalışmış olduğu süre boyunca her ay muntazam maaşını aldığını, fazla mesai yapılmasının yetkili makamdan önceden onay alınmasına bağlı olduğunu, davacının 27.05.2004 ve 29.05.2006 tarihlerinde kendi el yazısı ile imzalamış olduğu tutanakla Personel Yönetmeliği"nde yer alan bu düzenlemeyi kabul ettiğini beyan ettiğini, yapılacak fazla çalışmalar için ön müsaade alınması gerektiğini, bir işyerinde fazla çalışmaya ihtiyaç bulunduğunu değerlendirecek olan o işyerini yöneten işveren olduğunu, işverenin talebi olmadan fazla çalışma yapılamayacağını, müvekkili şirketin aylık ücretli personel yönetmeliğinde yapılan değişiklik neticesinde davacının işinin gereği yapmış olduğu fazla çalışmalar ücretine dahil edildiğini, davacının abartılı ve farazi fazla çalışma iddialarının yerleşik Yargıtay kararlarında da belirlendiği üzere hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, davalının istinaf talebinin fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacağı, ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden kabulüyle mahkemenin kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İlk Temyiz Başvurusu :
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilamı:
    Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 08.07.2020 tarih ve 2017/45577 Esas, 2020/9083 Karar sayılı ilamı ile; “1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında fazla çalışma alacağı uyuşmazlık konusudur.
    Dosya içeriği ve Dairemizden geçen emsal dosyalar birlikte değerlendirildiğinde, işyerinde normalde cumartesi günleri çalışılması veya çalışılmaması işverenin yönetim hakkından kaynaklanmakta olup eğer bireysel veya toplu iş sözleşmesinde cumartesi gününün açıkça hafta tatili (akdi tatil) olduğu düzenlenmemişse o gününün işgünü sayılması gerektiği, davalı işyerinde ise haftanın 6 gününün iş günü, 1 gününün hafta tatili olduğunun Bölge Adliye Mahkemesi’nce kabulü isabetlidir.
    Ancak, davacının fazla çalışmalarının hafta tatili olarak hesaplandığı dikkate alınarak bu yönden davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmayacağı kabul edilmeli, ıslah dilekçesi bir bütün olarak değerlendirilerek ve davacının fazla çalışma alacağını bilirkişinin bu hesap yöntemi nedeniyle hafta tatili olarak ıslah etmiş olduğu da dikkate alınarak sonuca gidilmelidir.
    Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde; 20 dakikaya kadar erken, 25 dakikaya kadar geç çıkışların dikkate alınmaması gerektiği, ancak örneğin 27 dakika geç çıkış varsa 25 dakikası dikkate alınmadığında geriye 2 dakika kaldığı, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 41. maddesinin uygulanması açısından 06.04.2004 tarih ve 25425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği"nin 5/2. maddesine göre, fazla mesai hesabında yarım saatten az sürelerin yarım saate tamamlanması gerektiği kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, Dairemiz emsal dosyaları gereğince; ( Örneğin 2017/2014, 1967, 6369 Esas sayılı dosyalar) 20 dakikadan sonra geç girişlerin, 25 dakikadan sonraki erken çıkışların tümünün fazla çalışma süresinde hesaba dahil edilerek sonuca gidilmesi gerekir.
    Mahkemece bu yönler gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bozmaya uyulan Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İkinci Temyiz Başvurusu:
    Bölge Adliye Mahkemesinin bozma sonrası kararı, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 08.07.2020 tarihli bozma ilamında, “... davacının fazla çalışmalarının hafta tatili olarak hesaplandığı dikkate alınarak bu yönden davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmayacağı kabul edilmeli, ıslah dilekçesi bir bütün olarak değerlendirilerek ve davacının fazla çalışma alacağını bilirkişinin bu hesap yöntemi nedeniyle hafta tatili olarak ıslah etmiş olduğu da dikkate alınarak sonuca gidilmelidir...” denilmek suretiyle fazla çalışma ücreti alacağı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyulan Bölge Adliye Mahkemesince “6100 sayılı HMK’nın “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26. maddesi “(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmünü amir olup, hüküm altına alınacak miktarlarda, ıslah dilekçesinde” 1-Ilk ve ek talebimiz ile birlikte 13.000,00 TLlik fazla çalışma ücret talebimizi 2.290.00 TL. daha artırarak toplam 15.290.00 TL. fazla çalışma ücreti olarak ıslah ediyoruz.
    2-ilk ve ek talebimiz ile birlikte 33.000.00 TL"lik hafta tatili ücreti talebimizi 107.575,00 TL daha artırarak toplam 140.575.00 TL hafta tatili ücreti olarak ıslah ediyoruz.
    3-ilk ve ek talebimiz ile birlikte 2.000.00 TL"lik Ulusal Bayram ve Genel Tatil ücreti alacak talebimizi 9.500.00 TL. daha artırarak toplam 11.500.00 TL. Ulusal Bayram ve Genel Tatil ücreti olarak ıslah ediyoruz.” içerikli talebi ve tanık beyanlarının hesaplamaya esas alınacak nitelikte olmaması sebebiyle sadece belgeli dönem dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle “Brüt 30.807,30 TL fazla mesai alacağından taleple bağlı kalınarak 15.290,00 TL"sinin 12.10.2015 temerrüt tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair hakların saklı tutulmasına,” hükmedilmiştir.
    Ne var ki, uyulan bozma kararı gereği oluşan müktesep hak sonucu fazla çalışma ve hafta tatili ücreti talebi bir bütün kabul edilerek bozma sonrası hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağının tamamının hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Diğer yandan, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de buna göre takdir edilmesi gerekmektedir.
    O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    3-Taraflar arasında ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı yönünden davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın gözetilip gözetilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.
    Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince verilen 29/09/2017 tarihli hüküm, tarafların temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince incelenerek, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları reddedilerek sadece fazla çalışma ücreti alacağı yönünden bozulmuştur. Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince aldırılan bilirkişi ek raporunda ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı brüt 5.590,08 TL olarak hesaplanması üzerine söz konusu miktara hükmedilmiştir. Ancak bozma öncesi ise ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı brüt 2.270,90 TL olarak hüküm altına alınmıştır. Bozma ilamında bozma dışı kalmakla ve Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyulmakla davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı yönünden bozmadan önce hüküm altına alınan tutardan daha fazlasına hükmedilmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi