MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın olay tarihinde katılan ile karşılaşmadığına ilişkin savunması, sanık ile o dönemde şehir dışına gittiklerine dair tanık ...."ın beyanı karşısında sanığın soruşturmada bildirdiği telefon numarasına ait kayıtlar getirilerek olay tarihinde olay yerinde olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Sanık savunması, tanık ...."ın beyanı ve soruşturma aşamasında katılanın zorlaması ile olayı gördüğüne dair beyanda bulunan tanık ...."nun esasen kendisini başkası darp ettiği halde katılanın sanığa suç isnadında bulunduğuna dair Mahkeme beyanı karşısında, bu anlatımların gerekçede irdelenip, katılanın beyanına neden itibar edildiği gerekçeli kararda Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde tartışılmadan yasal olmayan ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçeyle, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
3- Hüküm kısmında TCK.58. maddesinin uygulanmasına dair herhangi bir düzenleme yapılmamış olmasına rağmen, gerekçeli kararın açıklama bölümünde sanık hakkında TCK. 58/3 gereğince hapis seçildiğinden bahsedilerek, çelişki oluşturulup, gerekçesizliğe yol açılması,
4- Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında uygulama maddesinde seçimlik ceza yaptırımı öngören hakaret ve kasten yaralama suçlarında hangi ilam nedeniyle uygulandığı gösterilmeden TCK. 58/3 gerekçe gösterilerek doğrudan hapis cezasının tercih edilmesi,
5- Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında TCK"nın 50, 51 ve 62. maddeleri ile CMK"nın 231. madddesi açısından yasal koşullar yeterince irdelenmeden, “Sanığın suça meyilli kişiliği ve bir daha suç işlemeyeceğine yönelik olumlu kanaat oluşmadığından TCK"nın 62. maddesinin, sanığın kişiliği, suçun işlenmesindeki özellikler, pişman olduğuna dair bir tavrının dosyaya yansımaması nedeniyle hakkında TCK"nın 50. maddesinin, sanığın suçlu kişiliği nedeniyle hakkında TCK"nın 51. maddesinin ve sanığın suçlu kişiliği ve daha önce katılana karşı birden çok kez benzer şekilde eylemlerde bulunması nedeniyle hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle TCK"nın 62, 50/1 ve 51. ve ...231. maddelerinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.10.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.