Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/30220 Esas 2018/26605 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı; davalı iş yerinde 10/09/2009 – 02/03/2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin haksız olarak fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının mazeretsiz olarak işe gelmediğini ve hakkında devamsızlık tutanağı tutulduğunu bu nedenle davacının iş akdinin haklı nedenle fesh edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Taraflar arasında iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle fesh edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık vardır.
Mahkemece tesis edilmiş olan 18.07.2014 tarih ... E, 2014/641 sayılı karar, Kapatılan 7. Hukuk Dairesinin 01/10/2015 tarih, 2015/32066 Esas- 2015/17716 Karar sayılı ilamı ile özetle; “... Davacı dava dilekçesiyle iş akdinin 02.03.2013 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiğini iddia ederken 08.03.2013 tarihli ihtarnamesinde 04.03.2013 tarihine kadar çalıştığını ancak iş akdinin davalı işverence haksız ve sözlü olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım ücret alacaklarını talep etmiş, ihtarnamesi 11.03.2013 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davacının 15.03.2013 tarihinde ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne iş akdinin 04.03.2013 tarihinde haksız nedenle feshedildiğini ödenmeyen ücret alacakları olduğunu belirterek şikayet dilekçesi verdiği, davalı şirketin ise davacının 04.03.2013, 05.03.2013 ve 06.03.2013 tarihlerinde işe gelmediğini belirterek devamsızlık tutanakları tuttuğu, davacıya 06.03.2013 tarihli devamsızlık yapmasını haklı kılacak mazeretine ilişkin belgeler var ise sunmasını istediği, ihtarnamenin 09.03.2013 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve akabinde davalı tarafından 13.03.2013 tarihinde davacıya iş akdinin feshedildiğine ilişkin ihtarname çekildiği anlaşılmıştır. Dosyada devamsızlık tutanağı tanıklarının dinlenmediği, tutanaklarla ilgili bilgi ve görgülerinin sorulmadığı tüm delillerle birlikte görülmektedir. Bu delillerle sonuca gidilemez. Mahkemece tutanak tanıkları re"sen dinlenerek tutanaklar gösterilip beyanları alındıktan sonra davacının tutanak tarihlerinde iş yerine gelip gelmediği dolayısıyla feshin haklılığı açıklığa kavuşturularak bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozma nedenidir. ...” şeklindeki gerekçeyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma kararından sonra dinlenen tutanak münzilleri, tutanağın doğru olduğunu ve davacının 04.03.2013, 05.03.2013 ve 06.03.2013 tarihlerinde işe gelmediğini açıklamışlardır. Davacı, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 02.03.2013 tarihinde işverence fesih edildiği ve tutanakların sonradan düzenlendiğini belirtmiştir. Ne var ki, davacı işçi, 08.03.2013 tarihli ihtarnamesinde ve Bölge Çalışma müdürlüğüne 15.03.2013 tarihinde yapmış olduğu şikayet başvurusunda, iş sözleşmesinin 04.03.2013 tarihinde fesih edildiğini belirtmiştir. Düzenlenen tutanaklar davacının beyanı ile uyumludur. Mevcut delil durumuna göre, davacının ard arda 2 iş günü mazeretsiz olarak işe gelmediği sabit olup, işverence yapılan fesih haklı nedene dayanmaktadır. Bu nedenle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.