Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2604
Karar No: 2014/3887
Karar Tarihi: 10.03.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/2604 Esas 2014/3887 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/2604 E.  ,  2014/3887 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 08/11/2012
    NUMARASI : 2009/65-2012/96

    O.. A.. ile M.. A.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 08.11.2012 gün ve 65/96 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde kadastro çalışmaları sırasında 113 ada 3, 4, 114 ada 5, 125 ada 18, 30, 38 ve 58 parsellerin esasen miras bırakan H..A..ait olduğu halde eşi M.. A.. adına tespit ve tescil edildiklerini kendisinin de mirasçı olduğunu açıklayarak dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile veraset belgesinde gösterilen mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı M.. A.., 01.10.2009 tarihli cevap dilekçesinde çocuklarının olmadığını, bu nedenle eşi tarafından .. ada 4 ve 5 sayılı parsellerin 13.5.1979 tarihli harici satış senediyle kendisine, aynı tarihli başka bir harici satış senediyle ..... ada.. ve 58 sayılı parsellerini de kayınbabasına sattığını zilyetliklerini teslim ettiğini, aslında diğer parsellerin de kendisine ait olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu yapılan 7 adet parselin tapu kayıtlarının iptali ile muris H..A..’nin veraset belgesindeki miras payları oranında mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm davalı M.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK’nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup, davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken istek dışına çıkılarak herhangi bir istek ve davaları olmadığı halde tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmesi doğru olmadığı gibi harici satış senetlerini kapsamlarının keşfen yöntemine uygun bir biçimde belirlenmemiş olması da yerinde görülmemiştir.
    Bundan ayrı, HMK’nun da tanıklar hakkındaki hükümler aynı zamanda yerel bilirkişiler hakkında da uygulanır. HMK’nun 261.maddesi uyarınca tanıklar ayrı ayrı dinlenir. Bu nedenle üç yerel bilirkişinin beyanının keşifte birlikte alınması anılan madde hükmüne aykırı düşmektedir.
    Davacı dava dilekçesinde her ne kadar dava konusu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile murisin tüm mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesini istemiş ise de, dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup, davacının miras payı oranında iptal ve tescil istediği şeklinde anlaşılması ve yorumlanması gerekmektedir. Yöntemine uygun bir biçimde harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir dava ve istekleri olmayan diğer mirasçılar adına da iptal ve tescile de karar verilmesi HMK’nun 26.maddesine de aykırı bulunmaktadır. TMK’nun 702.maddesinde yer alan tasarrufi işlemlerde oybirliği ilkesi üçüncü kişilere karşı açılan davalarda uygulanması gereken bir ilke olup, mirasçılar arasında açılan davalarda Yargıtay uygulaması gereğince uygulama olanağı bulunmamaktadır.
    Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar muris tarafından davacıya satıldığı iddia edilen 13.05.1979 tarihli harici satış senedinin sadece 114 ada 5, aynı şekilde 13.5.1979 tarihli harici satış senediyle murisin kayınbabasına sattığı ileri sürülen senedin ise .... ada .... sayılı parsele uyduğunu açıklamışlar ise de, teknik bilirkişinin sunduğu rapor kapsamına göre senetlerin bir hududu hariç diğer üç hududunun söz konusu taşınmazlara uymadığını bildirdiği halde mahkemece bu çelişki üzerinde durulmaması ve bu çelişkinin giderilmemesi yerinde görülmemiştir.
    Bu nedenle yapılacak keşifte davalının kendisine ve muris tarafından eşine satıldığı iddia edilen 13.05.1979 tarihli 2 harici satış senedinin yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla yöntemine uygun bir biçimde mevkii ve sınırları okunmak suretiyle uygulanması hangi parsel ya da parsellerin söz konusu senetler kapsamında kaldığının belirlenmesi, az önce açıklanan çelişkinin giderilmesi, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK’nun 243 ve 244.maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde HMK’nun 261.maddesine uygun olarak ayrı ayrı beyanlarının alınması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu taktirde yüzleştirilmek suretiyle HMK’nun 261.maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi, muris H.. A..’den kalan ve terekeye dahil olan parseller bakımından koşulların oluşması halinde davacının murise ait veraset belgesinde yazılı payı oranında iptal ve tescile karar verilmesinin düşünülmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 423,75 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.525,30 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi