8. Hukuk Dairesi 2013/1358 E. , 2014/3886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Karlıova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2012
NUMARASI : 2011/26-2012/214
M..D... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Karlıova Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 28.11.2012 gün ve 26/214 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde; 102 ada 24 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına çayır niteliğiyle tespit ve tescil edildiğini, 40-50 yılı aşkın bir süreden beri aralıksız çekişmesiz malik sıfatıyla zilyet olduğunu, babasının ölümünden sonra yapılan paylaşım sonucu davacıya düştüğünü, biçenek olarak kullanıldığını belirterek anılan parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi, cevap dilekçesinde; davacının iddiasının soyut beyanlardan ibaret olduğunu 1970-1971 yıllarında S....K... T.. Tevzi Komisyonu"nca çalışmalar yapıldığını, pafta:.....---...... parsel: ..... numaralı ile ... m2 yüzölçümlü olarak Maliye Hazinesi adına belirlemesinin yapıldığını, 22.12.1971 tarihinde tapuya tescil edildiğini, 2010 yılında ise aynı köyde arazi kadastro çalışmalarının yapıldığını, T..Tevzi Komisyonu"nca oluşturulan tapu kaydına dayalı olarak 102 ada 24 sayılı parsel ile Hazine adına çayır niteliğiyle tespit ve tescil edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile .... ada....sayılı parselin tapu kaydının iptaline, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik muristen intikal ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK’nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, kazanma koşulları ve süresinin davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmaza ait T... tevzi Komisyonu"nca düzenlenen belirtmelik tutanağı ile aynı komisyona ait mera paftası İl Özel İdare Müdürlüğü"nden getirtilmediği gibi sadece üç yerel bilirkişinin dinlenilmesiyle hüküm kurulduğu, Mahkemece resen yapılan mera araştırmasının da yeterli olmadığı ve böylece eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verildiği belirlenmiştir.
Uyuşmazlık konusu 102 ada 24 sayılı parsel 02.10.2009 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında çayır niteliğiyle 49.250,03 m2 yüzölçümüyle T.... Tevziinin 22.12.1971 tarih, 39 sıra nolu tapu kaydına dayalı olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiği kadastro tutanağının 12.03.2010 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydının oluştuğu belirlenmiştir. Dosya arasında T....Tevzii Komisyonu"nca hazırlanan belirtmelik tutanağı ve krokisi dosya arasında bulunmamakla birlikte tablendikatif cetveline göre 31 K pafta, 333 tablendikatif numaralı taşınmazın 31 belirtmelik parsel numarasıyla ve çayır niteliğiyle belirlemesinin yapıldığı, işgalcisinin M... D... olarak gösterildiği, bitişikte .... ada 25 sayılı orta malı mera parselinin bulunduğu diğer üç tarafında ise belgesizden şahıslar adına tespit ve tescil edilen parsellerin yer aldığı saptanmıştır. Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesiyle temyiz dilekçesinde T.. Tevzii Komisyonu"nca oluşturulan tapu kayıtlarına göre taşınmazın sınırında mera olduğunu açıklamış, Mahkemece de komşu köylerden seçilen bilirkişiler aracılığıyla mera araştırılmasının yapıldığı ancak yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı saptanmıştır.
Kural olarak, yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanlarına göre davacının babasının öldüğü 1946 tarihine kadar taşınmazın babası tarafından tasarruf edildiği ve biçenek olarak kullanıldığı, ölümünden sonra yapılan taksim sonucu söz konusu taşınmazın davacı tarafından kullanılageldiği ve Hazine adına T...Tevzii Komisyonu"nca belirlemenin yapıldığı, parsele ilişkin tapu kaydının oluştuğu 22.12.1971 tarihine kadar kazanma süresi ve koşullarının davacı yararına gerçekleştiği anlaşılmakta ise de, kadim mera yönünden yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olması nedeniyle bu konu üzerinde durulması gerektiği ve taşınmazın gerçek niteliğinin biçenek niteliğinde çayır mı yoksa kadim mera mı olduğu hususlarının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Şu halde Mahkemece yapılacak iş, öncelikle 102 ada 24 sayılı kadastro parselinin esası olan T... Tevzii Komisyonu"nun ....K pafta, .....tablendikatif ve 31 belirtmelik parsel numaralı taşınmaza ait belirtmelik tutanağı ile T.... Tevzii Komisyonu"nun taşınmazın bulunduğu yöreye ilişkin olmak üzere düzenlediği mera paftasının Bingöl İl Özel İdare Müdürlüğü"nden getirtilerek dosyaya eklenmesi, kadim mera savunması göz önünde bulundurularak tahsisli ve kadim mera araştırılmasının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, bu meralara ait kayıt ve belgelerin olup olmadığının İlçe Özel İdare, Tapu Müdürlüğü ve İl Özel İdare Müdürlüğü"nden sorulması, varsa tahsisli ve kadim meralara ait tapu ve vergi kayıtlarının getirtilerek dosyaya eklenmesi, mera savunması gözetilerek meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından tanıklarını seçip mahkemeye bildirmeleri konusunda taraflara süre ve imkan tanınması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK’nun 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, kadim ve tahsisli meralara ait kayıt ve belgeler ile haritalar yerel, teknik bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, dava konusu yerin tahsisli ve kadim mera kayıtları kapsamında kalıp kalmadığının saptanması, bu tür belgeler kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde dava konusu yerin bitişikte bulunan .... ada .... mera parselinden elde edilen yerlerden olup olmadığının kadim mera niteliğinde bulunup bulunmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanması, davacının ve babasına ait zilyetliğin süresi ve başlangıcı üzerinde durulması, uzman bilirkişi ziraat mühendisi veya yüksek mühendisinden taşınmazın niteliğine ilişkin gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, biçenek olarak kullanılmasının saptanması halinde de kazanılacak yerlerden olduğunun düşünülmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.