8. Hukuk Dairesi 2013/12500 E. , 2014/3885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kırkağaç İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2013/9-2013/9
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz edenler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, dava konusu ...... plaka sayılı traktörün, Noter Satış Sözleşmesi ile davacı tarafından satın alındığını, traktörün borçlu ile herhangi bir ilgisi bulunmadığından ... plaka sayılı traktör üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, traktörün K.... Noterliği"nin 10.10.2008 tarih ... yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Noter Satış Sözleşmesi ile icra takibinden önce borçlu Ömer Kara vekili tarafından davacı üçüncü kişi M.. K.."a satıldığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası"nın 4199 sayılı Yasa ile değişik 20/d maddesi uyarınca, trafikte kayıtlı her türlü aracın satış ve devri tescil belgesi esas alınarak noterlerce ya da trafik şubeleri ve bürolarında yetkili memurlarca yapılacak satış sözleşmesi ile mümkün olup, satışın sicile işlenmesi idari bir işlem olduğundan satıştan sonra davacı adına tescil edilmemesi satışı geçersiz kılmayacağından, satışın danışıklı olduğu iddiasıyla açılmış bir iptal davası da bulunmadığından istihkak davasının kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
İstihkak davaları İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir.
Dava, 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Anılan Kanun’un 320/1. maddesi ile basit yargılama usulüne tabi davalarda, mümkün olan hallerde taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinden karar verilmesi olanağı getirilmiştir.
Ne var ki, anılan hükmün uygulanabilmesi için tarafların dilekçeleri ile ekinde sundukları delillerin karar verilmesi için yeterli olması, böylece iddia ve savunma haklarının kısıtlanmaması gerekir. Böyle bir uygulama, Anayasa’nın 36 .maddesi ile teminat altına
alınan ve 18.05.1954 tarihinde ana metnini imzalayıp, 25.09.1989 tarih, 89/14563 sayılı kararnameyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bağlayıcı yetkisini tanıyan Ülkemizde de geçerlilik kazanmış bulunan AİHS’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da bir gereğidir.
Somut olayda, dava konusu ........ plaka sayılı traktör, 25.08.2011 ve 09.10.2012 tarihlerinde trafik kaydına haciz konulmasından önce 10.10.2008 tarihinde noterden yapılan resmi sözleşme ile borçlu tarafından üçüncü kişi M.. K.."a usulüne uygun satılmıştır.
İstihkak iddiası ile üçüncü kişi tarafından açılan davada tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması için duruşmalı inceleme yapılması, taraflarca sunulan kanıtların yargılama sırasında değerlendirilerek taraflara da bu konuda beyanda bulunma olanağının tanınması gerekir.
Belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan dosya üzerinden yapılan inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Bozma neden ve şekline göre davalı alacaklı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
Davacı üçüncü kişi vekili ile davalı alacaklı vekilinin yukarıda açıklanan nedenlerle bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.