Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/11308 Esas 2016/6901 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11308
Karar No: 2016/6901
Karar Tarihi: 22.06.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/11308 Esas 2016/6901 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı bir şirketle akdedilen bayilik sözleşmesi gereğince, davalı sadece nihai tüketicilere eczanesinde müvekkil şirketin ürünlerini satacaktı. Ancak davacı vekili, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını iddia ederek hakediş ücretinde fahiş artış talep etti. Mahkeme ise davalının imzasız sözleşmeye bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davacı vekili karara itiraz etti ancak itiraz reddedildi.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu'na göre, sözleşmede belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde sözleşmeye uymayan taraf, zararlardan sorumludur. (Madde 110/1)
- Medeni Usul Hukuku'na göre, temyiz aşamasında karara itiraz sadece usul ve yasaya aykırılık sebebiyle yapılabilir. (Madde 341/1)
11. Hukuk Dairesi         2015/11308 E.  ,  2016/6901 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
VEKİLİ : AV. ...
VEKİLİ : AV. ...


Taraflar arasında görülen davada ....18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/06/2015 tarih ve 2014/798-2015/413 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi uyarınca davalının müvekkili şirkete ait ürünleri eczanesinde yalnızca nihai tüketiciye satacağını ve hiçbir satış kanalında satışa sunmayacağını taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin davaya konu sözleşmeyi davalı haricinde 206 eczane ile akdettiğini, davacınının sözleşmeden kaynaklanan hakediş rakamının ortalamaların çok üstünde olduğunu, kötü niyetli olarak hareket eden davalının fahiş oranlarda ürün talep etmesinin taraflar arasında akdedilen sözleşmedeki prim yüzdesi ile alakalı olduğunu, davalı tarafın iş bu satış sebebiyle yüksek indirime hak kazandığını, davalı tarafından gerçekleştirilen ürün alımlarının nihai tüketiciye ulaşmadığını, davalının müvekkilinden temin ettiği ürünleri ecza depolarından satın aldığını, iş bu sebeple de sözleşmeye aykırılık teşkil eden ürünler ve buna ilişkin primin davalı ile ecza deposu arasındaki cari hesap ilişkisinde sübuta ereceğini, taraflar arasında akdedilen sözleme hükümlerine aykırılık sebebiyle haksız temin edilen prim alacağının şimdilik 1.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davacı tarafından müvekkiline ödenmiş bir prim olmadığını savunarak, husumet yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemecee, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmede davalıya hitaben atılmış üç adet imzanın mevcut mukayese imzalara kıyasla davalının eli ürünü olmadığının bildirilmesi karşısında sözleşmenin davalıyı bağlayıcı bir yönü bulunmadığı, sözleşme hükümlerinin davalıya uygulanma imkanı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.